Geçen hafta Ankara Müftüsü’nün katıldığı hafızlık icazet töreninde yaptığı konuşmadan bir bölümü ayniyle aktarayım:
“Kimse bizim neslimizin, bizim cami cemaatimizin ve gençliğimizin itikadını, imanını bozamayacaktır. O bazı insanların zaman zaman ortaya çıkıp, alimlerimizi itibarsızlaştırmak, sünneti yok saymak, hatta biraz daha ileri giderek Kur’an’a kadar ileri gidenleri; kusura bakmasınlar, Allah onları ıslah etsin diyoruz. Benim cennet vatanımın insanı İmamı Azam’ına da İmamı Şafi’sine de Ahmet b. Hanbeli’sine de, alimlerine de sahip çıkar, Ehl-i Sünnet ve’l-cemaatin yolunda bir nesildir Allah’ın izniyle. Ben Ankara Müftüsü olarak Kütüb-i Sitte değil Kütüb-i Tis’a’daki Peygamberimin, milyonlarca-binlerce hadislerinin tamamına iman etmişim. 23 yılda 23 tane hadisi yoktur diyenlerin kulakları çınlasın. Bir an önce kendilerine gelsinler. Ve benim kitaplardaki, Kütüb-i Sitte’deki, Peygamberimin mütevatir, meşhur, sahih, hasen hatta zayıf hadislerine bile ben, iman etmişiz Allah’ın izniyle.”
Geleneği ve bugünü dikkate alarak, Müftü Bey’in gözden kaçırdığı hususlara kısa kısa değinelim:
1- İmam Hatipli yıllarımdan bugüne değin hatırladığım pek...