Ayşe Sucu Sözcü Gazetesi

Sorunları tanımlamak ve sahiplenmek (5)

Nihayetinde karşı karşıya olduğumuz sorunlarla yüzleşmek hem ciddiyet hem de yaşın getirdiği olgunluğun göstergesidir. Yüz yıla merdiven dayamış bir Cumhuriyet’in vatandaşları olarak artık...

23 Eylül 2019 | 85 okunma

Nihayetinde karşı karşıya olduğumuz sorunlarla yüzleşmek hem ciddiyet hem de yaşın getirdiği olgunluğun göstergesidir. Yüz yıla merdiven dayamış bir Cumhuriyet’in vatandaşları olarak artık kişisel çıkarlar ve bu yakıcı ergenlikle kaybedecek zaman yok. Kendimiz dışındakilerin ahlakını ya da dünya görüşünü sorgulayıp, onları ötekileştirmektense vakit aynaya bakıp biz kimiz ve ne istiyoruz sorusunu sorma vaktidir; zira ahlakı sahiplenmek ahlakçılıktan öteye geçememektir, aksine ahlak ve etik değerler insan tekinin iç dünyasında, kendi başına hazmederek yaşadığı bir tecrübeler bütünüdür; dayatılamaz, dayatılmamalıdır da. Öyle sanıyorum ki, ancak bu saplantıdan kurtulduktan sonra, yani iç dünyamızla, bildiklerimiz ve bilmediklerimizle yüzleşmenin ardından aklıselim bir tahlil ortaya koyabiliriz. Belki de bu noktadan sonra din-ilahiyat, siyaset, yurttaşlık, iktisat, uluslararası saygınlık ve derin düşünce gibi meseleler üzerine düşünebiliriz. Aksi takdirde, bu ahlakçılıkla, bu dayatmacılıkla varılacak yer üçüncü dünya ülkeleri içinden bir ülke olmak, ilerlemeye ve eleştiriye ise haset ve kıskanç gözlerle şahit olmak olacaktır. Böylece toplumsal psikolojimiz de ya istikrarlı ve dingin bir hale bürünecek ya da cinnet içinde parmaklarını kemirecektir. METAFİZİK DÜŞÜNCE VE GERÇEK DÜNYA Bugüne dek düşünce dünyasında karşılaştığım temel nokta tam da bu ayrıma dayanmaktaydı. Olan ile “olması gereken” arasında gidip gelen bir salınmaydı bu. İlahiyat ve dini düşüncenin birikimi de son tahlilde bu ikilik içindeydi benim için; tabii felsefe de bundan gayrı düşünülemezdi. Özü itibarı ile “olması gereken” Platonik öğretinin bizlere en temel mirasıdır. İdeal, mükemmel, aşkın ve soyut olan, aynı zamanda somut dünyanın da belirleyicisiydi filozofa göre: Öyle ki, somut dünya, asıl olan bu ideal alemin sadece cılız bir yansımasıdır. Gerçeklik, hakikat ideal alemde iken, yaşadığımız dünya ancak içi boş bir gölgedir. Düşüncenin kökü metafizikten doğar ve fel...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alimin uykusu cahilin ibadetinden daha üstündür! 27 Kasım 2023 | 378 Okunma Bir toplumun DNA testi: ENFLASYON... 20 Kasım 2023 | 258 Okunma Bugün ölen adaletti 13 Kasım 2023 | 321 Okunma Ülkeler ahlaksızlıktan çöker! 06 Kasım 2023 | 194 Okunma Ne mutlu Türk’üm diyene! 30 Ekim 2023 | 195 Okunma