Ülkemiz kan ağlıyor; hortlayan terör, şehit haberleri, medyaya
yapılan saldırılar/tehditler, sosyal ağlardaki fütursuz ve bölücü
paylaşımlar ve gerildikçe gerilen toplum; iktidarın
beceriksizliğinin resmidir.
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
***
AKP politikalarını iki başlık üzerinden okuyabiliriz:
İlki, içinden geldiği siyasal İslam anlayışıyla eğitimden dış
politikaya varıncaya kadar geleneğin tüm kodlarıyla oynamak
oldu.
Hiçbir eleştiriyi dikkate almadı.
Kendi tabanını tahkim etmek adına, hizipçi üslubunu giderek
sertleştirdi.
Öyle ki sistemin bizatihi kendisi olmak üzere pek çok meseleyi,
oluşturdukları din algısı üzerinden -ki bu algı özü ve kapsamı
itibariyle ne kadar İslami ayrı bir konu- tartışmaya açtılar. Bu da
beraberinde öncelikle samimi bir şekilde milli ve manevi değerlere
sahip çıkan kitle ile kandırılmış ve bilgiye erişme isteği yüksek
olmayan ama sayısal üstünlüğü olan kitlenin arasına nifak tohumları
ekti. Sonrasında ise muhafazakâr-milliyetçi tabanın vitrin yüzü
sayılabilecek bahsettiğim bu samimi kitle, Türkiye sağıyla-solu
arasındaki köprünün belki de en önemli ayağı olacakken mevcut
iktidarın takiyeci politikalarından tiksinerek kendini geri plana
çekti. Ve bu çekiliş maalesef bahsettiğim köprülerin bizzat
iktidarca sırf elindeki seçmenin başka yakaya geçme şansını elinden
almak için bilerek yıktığı döneme denk geldi.