Medeniyetlerin beşiği, kadim Orta Doğu belki de tarihinin en
kanlı günlerine sahne olmakta. Economics and Peace Enstitüsü'nün,
Küresel Terör Endeksi'ne göre 2015 yılında terör saldırılarının en
fazla olduğu ülke Irak. Suriye ise beşinci sırada. Yine aynı
Enstitü'nün 2016 Küresel Barış Endeksi'nde, 163 ülke içinde son
sırada olan ülke Suriye, sondan üçüncü ülke ise Irak. Rapora göre
bölgesel anlamda barışın açık ara en az görüldüğü coğrafya, tahmin
edilmesi kolay bir biçimde Orta Doğu.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) ve
IHS Jane 360'ın raporlarına göre, dünyada en fazla silah üretip
satan ülkeler ise ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, İtalya, İsrail,
Çin…
Tüm bunlarla birlikte, yine SIPRI'nın raporuna göre, 2015 yılında
tüm dünyada 1.7 trilyon dolarlık askeri harcama yapılırken, bu
harcamaların yüzde 35'i tek bir ülkeye ait. Tahmin edilebileceği
üzere o ülke ABD. Yaklaşık 600 milyar dolar. Hemen hemen bizim
gayri safi milli hasılamız kadar.
Nerede olduğunuzu bilmeden, gideceğiniz yere ulaşamazsınız. Bu
rakamları onun için veriyorum. Orta Doğu adeta bir bataklık haline
gelmiş durumda. Silahlar ise Orta Doğu topraklarında yetişen
bitkiler değiller. Menşeileri belli.
Klasik bir biçimde Orta Doğu'nun odak noktası haline gelmesi
petrole bağlanıyor. Dünyada petrol çıkan yegâne coğrafya burası
değil. Kanada, dünyada kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde onuna
sahip. Yani Irak'tan daha fazla petrol rezervi var. Ancak Kanada,
tüm endekslerde en huzurlu 10 ülke arasında yer buluyor.
Orta Doğu'nun dışsal şoklardan bu denli etkilenebilmesinin nedeni
içsel sebepler. En önemli içsel sebepse, İslam topraklarına nifak
tohumu gibi ekilmiş olan mezhepçilik belası.