Ben imam hatipliyim; olmakla da iftihar ederim.
Çocuklarını bu okullarda okutmak isteyenlerin taleplerini ise bir
hak olarak görürüm; devlet, din eğitimi almak isteyenlerin
isteklerini yerine getirmek zorunda.
Din dersi almak istemeyenlere, zorla din dersi verilemeyeceği
gibi;
Farklı inanç ve mezhep bağlılarını da dikkate alan bir
müfredat;
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın gereğidir.
İmam hatipleri çoğaltmak ve AKP'li bir vekilin dediği gibi “tüm
okulları imam hatip yapmak” acaba dertlere deva mı?
Ha keşke, asgari insan olmanın şartlarını masaya yatırarak başlasak
şu “nasıl dindar olunur” sorusunu sormaya. Zira “insan” olmadan
dindar olunamayacağı ve dindarlığın artı bir değer olduğu bilinmeli
ve görülmeli artık. Kişi önce “insan” olmayı becermeli; neye
inanacağı ya da inanmayacağı onun özgürlük alanı.
DİNDARLIK ANLAYIŞINIZ BU MU
Konu tüm çocuklara Kur'an, Tefsir, Hadis, Fıkıh vb. dersleri
vermek mi?
Hadi verdik diyelim, peki:
Böylece tüm eğitim-öğretim sorunlarını çözmüş mü olacağız?
Bilimde, felsefede, sanatta çağ mı atlayacağız?
İktisadi alanda, sanayide ve teknolojide çığır mı açacağız?
Dünya çapında buluşlar mı gerçekleştireceğiz?