Almanya'nın, toplantı izinlerini iptal etmesine tepkiler
büyüyor. (Hollanda ve Avusturya da Almanya'nın izinde.)
Bakan Nurettin Canikli, Almanya'nın, FETÖ'ye ve PKK'ya destek
verdiğini, canlı yayında açıkladı.
Almanya'nın aldığı bu karar ne kadar yanlışsa; hayırcılara
oluşturulan korku ile birlikte; Meral Akşener'e, Prof. Ümit
Özdağ'a, Sinan Oğan'a, Saadet Partisi Genel Başkanı'na yönelik
tutum da; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılacak olan
mitinglere ve benzer yürüyüşlere getirilen yasak da, “Hayır”
diyeceklere terörist yaftası da o kadar yanlış. Bu noktada kısaca
söyleyeceğim şu; eğer siz, “hak” temelinde konuşuyorsanız,
kendinizi politikalarınız kadar güçlü hissedersiniz! Ancak üzerinde
durmak istediğim konu bu değil.
Konum, hükümetin, Almanya'nın teröre olan desteğini yeni mi anladı
sorusu… Neden soruyorum bu soruyu:
Ekonomi Bakanlığı'nın veya Türkiye İstatistik Kurumu'nun internet
sitesine girip, son 15 yılın ithalat ve ihracat rakamlarına lütfen
bir göz atın. Almanya, Türkiye'nin en fazla dış ticarette bulunduğu
ülkelerin başında yer alıyor. 2016'da en fazla ithalat yaptığımız
ikinci ülke… 21.4 milyar dolarlık mal alarak, teröristlere destek
veriyor dediğimiz ülkeye para kazandırmışız.
Bırakın özel kesimi bir yana; bizzat kamu kesimi ve hatta bakanlar,
Başbakan ve dahi Sayın Cumhurbaşkanımız, Alman mallarını
kullanıyor, Alman malı otomobillere biniyor. Üstelik o Alman malı
otomobiller, milletin vergileriyle finanse ediliyor.
Hadi Alman malını almayalım diyelim; peki ne yapacağız?
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki otomobil sektöründe, Almanlar,
tartışmasız dünyanın en iyisi… Ama ikameleri yok değil. İkamelerini
de, sözde soy kırımını meclislerinde kabul eden Fransızlar veya
PYD'ye açıktan destek veren Amerikalılar üretiyor. Örnekler
çoğaltılabilir.
LAF DEĞİL İCRAAT
Bu yaşananlar ilk değil. Zira devletler rekabet halindedir ve öne geçmek için çeşitli insanlık dışı yollara dahi başvurabiliyorlar.