İnkılaplarımızın asli umdesi budur. Bu hakikati
kabul edemeyen zihniyetleri tarumar etmek zaruridir. Şimdiye kadar
bu milletin dimağını paslandıran, uyuşturan bu zihniyette
bulunanlar olmuştur. Herhalde zihinlerde mevcut hurafeler tamamen
kovulacaktır. Onlar çıkarılmadıkça dimağa hakikat nurlarını nüfuz
ettirmek imkansızdır. Türbelerden, yalancı evliyalardan, ölülerden
yardım beklemek, medeni bir toplum için lekedir,
ayıptır.
Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar
memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikatı
medeniyedir. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak
için kafidir.”
GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİ
Ne yazık ki, bugün durum Atatürk’ün söylediğinin tam tersi; tarikatların siyasi, toplumsal ve akademik alanda sahip olduğu nüfuz, siyasal İslam çizgisindeki bir hükümeti dahi korkutur oldu.