Şiddet amaçlı kullanılan her şeyin tek tek silaha dönüştüğünü, hele yaşadığımız şu günlerde hatırlatmamıza gerek yok sanırım. Yaşam tercihimizde silah bırakma emri ilkin ve her zaman, içimizde duyduğumuz sevgi ve merhametin emridir. Pekala durduk yerde bu duygu, bu coşku bize nerden gelir.
Güne ve her şeye başlangıç cümlesi yaptığımız o cümleden…O ön söz gibi olan… Nefes almaya onunla başlamamız tembihlenmiştir. Onca nefesi nasıl bir emeğe vereceksek artık…
Gökyüzünden gelen sözler baş üstüne düşer bizim mahallede… Ve başından tutup insanın, önce düşünü kaldırır. Sonra düşeceği varsa düşmelerini…
Hayat da zaten düşe kalka'dır.
İlk evvela gökle görüşmek ve sonra yeryüzüne yayılmak değil midir zaten sabahın göründeki iki rekat tecrid…Çıkma ve iniş…Dağılmak bir Kitab'ın cümlelerine can vermek için.
Hayatın kalitesini, daha nitelikli yaşanmasını sağlayan tedbirler silsilesidir bu mavi tembihler. Ön/ceden söylenen sözler. Tedbir almaktan yaşayamadık ta diyemeyiz hayatı. Bal gibi, zehir gibi yaşarız.