Ayıptır söylemesi; Bodrum'da evdeyiz, Gümüşlük'e nazır mangalı
yakmışız. Ki bu bir yaz-tatil-Türk klasiğidir, adettendir ve
gereken budur. Belli ki arkadaşlarıma şov yapasım tutmuş, yılda
iki-üç kere yaptığım (kıymeti olsun, istek toplasın, ünü dalga
dalga yayılsın diye) domatesli pilavımı da ortaya patlatmışım.
Bodrum'un durumundan, turist azlığından, evlerinden çıkmayan yerli
tatilcilerden bahsediyoruz. Aralarda sık sık arkadaşlarım domatesli
pilavımı övüyorlar falan. Fonda Deniz Tekin'ler, Birsen Tezer'ler,
Sezen'ler çalıyor. Mutluyuz yani...
LAYIK BULMADIK!
Derken; dünyanın en ünlü modellerinden, rüya kadın, Victoria's
Secret mankeni Adriana Lima ile kişisel gelişimci/girişimci Metin
Hara'nın aşkı masamıza bomba gibi düşüverdi.
El ele Bodrum'a gelmişler. Havaalanında öpüşürken çekilen videoları
sosyal medyaya gülle gibi düşmüş. Yoook canımmmm!
Önce şaka zannettik, niyeyse...
Şundan tabii; koskoca Adriana Lima, kala kala Metin Hara'ya mı
kalacak? Madem bir Türk'e yar olacaktı, bu neden Metin Hara?
İşte en modern, en insani, en vicdan sahibimizin bile ilk aklından
geçenler bunlardı. Neden Metin Hara? Bak sen!
Terazi elimizde yine birilerini birilerine layık bulmuyoruz
yani.
Bu arada benim pilavın reytingleri düştü, sosyal medya coştu tabii.
Bir fotoğraf karesiyle cümlemiz dağıldık ve şu cümleleri kurmaya
başladık:
Uzun lafın kısası; aşka inanan, aşkı savunan biri olarak çiftimize
mutluluklar diliyorum. Magazinin yeni gündemi belli olmuştur;
Nusret'i, Şeyma'sı, Arda'sı, Aslıhan'ı gözden düşmüştür.