Adamı serseme çevirmek, bir kadının ilk görevidir.
Adamın aklını alacaksın, sonra ne istersen yaptırırsın. Yani öyle
öğütler çok bilen kadınlar. Öğütlerler de biz o 'akıl alma' işini
bir türlü beceremedik gitti. Aslında 'üşendik' yani, 'Ne gerek
var?' dedik, 'Tarzım değil' çektik.
Oysa ki 'aşkım' dediğin böyle 'aşkım' oluyor.
Vakti zamanında ilişki yazarı İlhan Uçkan;
"İlişkinizi şansa bırakmayın, ipleri elinizde tutun" demişti de
dinlememiştik.
(Sahiden İlhan Uçkan'a ne oldu?) Misal gelin şu fotoğrafa; resmen
ablaların dediklerinin kanıtı, bir erkeğin aklını alma anıtı.
O dişiler dişisi leopar duvar, o altın köşeli yatak başı, o yatak
başına tutturulmuş altın simli cibinlik, o yastığı yorganı çiçek
desenli nevresim takımı... Sonra kocanın kucağına oturtulmuş altın
tepsi, tepsinin üstündeki altın yaprakların sardığı, altın kaşıklı
Ajda çay bardağı, tam yanında şovunu yapan tombik altın demlik,
demliğin bize göre solundaki saf ve temiz iki dilim bildiğin beyaz
ekmek, ekmeklerin arkasındaki çocuksu rafadan yumurta, yumurtanın
yanında nevresimle kardeş, çiçek desenli, yılbaşı çiçekli vazo,
tabakta dilim dilim salatalıklar, domatesler...