"Çok güzel, çok alımlı, çok seksi, herkesi dönüp baktıracak bir
kadınla evlenmek istemezdim.
Yanımdaki kadın öyle olmalı, öyle de oldu şükür. Hatta terliğimi de
ayağıma getirecek" dedi Eda Erol'la evlenmek üzere olan arkadaşımız
Alişan, 'çok'larla dolu açıklamasında. Böyle bir 'çok'lu konuşma
salgını var son yıllarda.
Bir sıfatın, duygu durumunun falan önüne 'çok' koymadan anlamını
veremediğimizi sanıyoruz. Ee çünkü her şey çok, çok çok...
Neyse konuya dönelim. Alişan kardeşimizin bu açıklaması tepkileri
topladı.
Ee toplar tabii. Belki amaç oydu, belki de Alişan derdini
anlatamadı, bilemiyorum.
TERLİĞİNİ KEN Dİ ALIVERSİN
Dün müstakbel gelin Eda Erol, Esin Övet'e konuşmuş. Özetle demiş
ki: "Alişan'ınki şakaydı, insanlar olayı abarttı, biz de çok
güldük.
Ben annemden öyle gördüm, erkeğin ayağına terliğini getiririm, ne
var ki..." Olabilir, şakadır, aralarında sorun yoktur, öyledir
böyledir. Amaaaa... İşte geldi benim meşhur 'ama'...
Şimdi ben normalde kalemi elime alır, bu kıvamda bir açıklama
üzerine yazarım da yazarım.
Misal; erkeklerin 'güzel ve seksi' kadınlara hayran olup onlarla
evlenmeye gelince nedense 'yemediğini' yazarım.
Türk erkeklerinde hakim olan 'karım geride dursun, dikkat çekmesin,
benden fazla para kazanmasın, aman elden gitmesin ama ben
evlilikten sıkılınca diğer kadınlara bakayım, daha güçlüsünü,
başarılısını ve ilgi çekenini bulayım' zihniyetini yazar, kafaya
terliği fırlatırım!
Hatta kalkar, kadın kısmına da atarlanırım. Derim ki: Kızlar, aman
ha! Balık baştan kokar. Kendinizi ezdirmeyin, sınıflandırmayın,
böyle görevleri sırtlanmayın, kocacı olmayın.
Evlilik paylaşım olmalı, el ele yürünmeli, yan yana durulmalı.
Terliğini de bir zahmet kendi alıversin. Ha gerekirse, gönül
isterse terlik de getirilir ama terlik getirmek ve kadının terlik
getirmesini istemek bir zihniyettir. Bir yaşam biçimidir. Bu yaşam
biçimi uzun vadede sizi mutsuz edecektir.
Ama yazmıyorum... Alişan'ı severim, iyi niyetlidir bilirim. Yine
yanlış konuşmuştur, istemeden yapmıştır derim. Ve fakat hazır mevzu
açılmışken, şunları da söylemek isterim:
Kadının terliği getirmesi Kadının erkeğinin bir adım gerisinde
durması Yuvayı dişi kuşun yapması Kadının yerini bilmesi Kadın
kısmının elinin hamuruyla ona buna karışmaması Kadının erkekten
fazla çalışmaması Kadının erkeğin yanında susması...
Bakın bütün bu anlayışlar, önermeler, ezberler, bizi bugünkü
durumumuza getirdi. Uyanalım lütfen!