Ayşe Böhürler Yeni Şafak Gazetesi

Nazizm geri mi geliyor?

Birleşik Avrupa fikrini ilk dillendiren Fransa kralı Henri Navarre'dir. Kral Henri 1600-1700 yılları arasında on beş Hristiyan devletini temsil eden daimi bir komite kurma fikrini ortaya atar. Bu komite; dini çatışmalar ve milli sınırlar...

26 Kasım 2016 | 215 okunma

Birleşik Avrupa fikrini ilk dillendiren Fransa kralı Henri Navarre'dir.
Kral Henri 1600-1700 yılları arasında on beş Hristiyan devletini temsil eden daimi bir komite kurma fikrini ortaya atar. Bu komite; dini çatışmalar ve milli sınırlar içindeki karışıklıklarla ilgilenen ve Doğu'dan gelen – o günlerde bu Türkler demekti- herhangi bir tehlikeye karşı ortak bir eylem olarak hareket edebilme özelliklerine sahip olmalıdır.
Fransa Kralı Henri'nin “büyük proje” dediği bu fikir 350 yıl sonra İkinci Dünya Savaşı'nın büyük savaş lideri Churchill ve Roosevelt tarafından hayata geçirilir. 'Birleşik Avrupa'nın bir dünya liderliği projesi olduğunu vurgulayan Churchill, İngiltere'nin konumunu şöyle tanımlar… “Bizler yeni dünya liderliğinin ve bu büyük projenin hizmetkarlarıyız…”
Nazizmin ve komünizmin düşmanı olan iki lider Churchill ve Franklin Roosevelt kendi deyimleriyle 'özgür dünya'ya birlikte şekil verirler. Roosevelt 1941'de yaptığı bir konuşmada dört büyük özgürlükten söz eder: “Konuşma ve ifade özgürlüğü, ibadet etme özgürlüğü, yoksulluktan kurtulma özgürlüğü, korkudan kurtulma özgürlüğü…”
Churchill üç ya da dört ordu gruplu bir sistemin tek bir üst merkeze bağlı olduğu bir dünya hükümeti de hayal eder. Bu, şehirleri yerle bir olmuş, 50 milyon kayıp vermiş, en önemlisi de içinden çıkan bir güçle savaşmış, kendinden utanan Avrupa'yı canlandırma ve ayakta tutma projesidir.
Bugün gelinen noktada bu projenin hizmetkarı olarak kendini konumlandıran İngiltere birlikten çekildi. Birleşik Avrupa'nın karşı olduğu değerler Avrupa'ya yeniden hakim olmaya başladı. Nazizm yükselmeye başladı.
Hukukun üstünlüğünden, ifade özürlüğünden başlayarak Birleşik Avrupa birçok noktada çelişkiler yaşamaya başladı, tutarlılığını kaybetti. Mesela nefret yasaları; “Ermeni soykırımı yoktur” demek suç, ama Müslümanlara her türlü hakaret etmek serbest hale geldi.
“Kendi halkını korkudan emin kılarken”, Ortadoğu'daki kargaşanın mimarı oldu. Üstün terbiyeci, kurallarını dayatan ırk misyonunu hiç terk etmedi. Sömürgelerin bağımsız devletler haline gelmesi bu durumu değiştirmedi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’nin din meselesi 11 Mayıs 2024 | 510 Okunma “Karşı konulmaz çöküş” tarihi... 04 Mayıs 2024 | 292 Okunma Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü... 27 Nisan 2024 | 100 Okunma Mülâhaza etmek 20 Nisan 2024 | 235 Okunma Nükleer silahların gölgesinde 13 Nisan 2024 | 108 Okunma