Modern Irak'ın ilk kralı olarak taç giyen Faysal'ın hayatını
anlatan bir kitap okuyorum. Kitap 1933 yılında, İngiltere
seyahatinde Kraliçe Mary'nin kendisine tavsiye ettiği bir doktorun
tedavisi altındayken, kalp krizi geçirerek ölen kralın hayatını
anlatıyor. Kralın doğal sebeplerle ölmediği, zehirlendiği ve
doktorun riskli tedavileri nedeniyle öldüğü söylentileri bir tarafa
kitapta Ortadoğu'da bitmeyen kaosun sebepleri de irdeleniyor.
Kitabın yazarı Ali A. Allawi şu tespitlerde bulunuyor:
“Ortadoğu'yu geçen yüzyılda çığırından çıkaran sorunların ve
krizlerin kökleri Osmanlı sonrası barış düzenlemelerine ulaşır.
Bölgedeki ulus devletlerin güvenlik ve istikrar sağlayabilen,
sorumlu ve hesap verebilen hükümet yapıları kurmakta
karşılaştıkları güçlüklerin sebepleri Osmanlı İmparatorluğu'nun
parçalanmasının ertesinde bölgeye kabul ettirilmiş sistemlerin
doğasında aranmalıdır. Geçiş dönemi kolaylıkla olmuş, tepkiler
uyandırarak yaşanmamış, aksine Ortadoğu'ya hala damgasını vuran
çözümlenmemiş muazzam bir sorunlar yumağını ardında bırakmıştır.
Kişilerin temel bağlılıkları nereye, devlete mi yoksa dine mi
olacak? Yurttaşlığın anlamı neyi içerir? Bunlar gibi birçok sorunun
kaynağına ilişkin sorular ortada kalmıştır. Diğer taraftan meşru
hükümetlerin tabiatı, barış anlaşmalarıyla tespit edilmiş devlet
sınırlarının kalıcılığı, dinsel ve teknik faktörlere kadar birçok
konu çözülmemiş, İslam coğrafyasında bir Yahudi devleti kurularak
sorunlar daha da artırılmıştır.”
Allawi, döneme ilişkin tarih çalışmalarının eskidiğini ve yetersiz
kaldığını söylerken, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonlandırılmasına
ilişkin anlatımlarda Arapça kaynakları hiç kullanılmamış olmasını
da bir eksiklik olarak belirtir.
Kitap o dönemden bugüne Ortadoğu'daki sorunların aynı kısırdöngüyü
izlediğini, Faysal kimliğini analiz ederken anlatıyor. Amerika ve
İngiltere'nin bu kısır döngüyü sürdürmekte önemli bir aktör
olduğunu söylerken tarih bilgisinin yetersizliğinin de altını
çiziyor. Bunun yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu'nun harabelerinden
çıkmış Arap devletlerinin hırslarının iyi okunması gerektiğini
söylüyor.