Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı yukarıdaki cümleyi 3. Milli
Kültür Şurası'nın içeriğini en iyi ifade eden cümle olarak
belirledi. Alev Alatlı'nın açılıştaki konuşmasında önerdiği bu
cümle aslında Şura'nın ruhunu da yansıtıyordu.
Geçtiğimiz hafta yapılan 3. Milli Kültür Şurası, kültürün
ilişkilendirildiği tüm alanlarda oluşan komisyonlarla, bu alanlarda
yenileşmenin diğer taraftan da “milli” olanı korumanın ve
güçlendirmenin yollarını aradı.
Bu arayış kültür sanat çevrelerinde bir canlılık yarattı ve güçlü
bir motivasyonun oluşmasına sebep oldu. Yorucu temposuna rağmen (bu
tempoya yetişememek dışında) kimseden bir şikayet de duymadım.
Şura'nın ciddi, samimi ve verimli bir atmosferde geçtiği kanısı ise
pek çok kişide hakimdi.
Doğrusu benim kanaatim de bu doğrultuda. Katılan herkes konusuna
odaklanarak özveriyle çalıştı. Yayıncılık, kütüphanecilik, medya,
aile, çocuk, şehir, müzik, diplomasi, ekonomi, sahne sanatları,
yurtdışı Türkler, sinema, mimari, yerel yönetimler, arkeoloji,
görsel sanatlar, kültür politikaları başlıklarında komisyonlar
kuruldu. Milli kültüre dair bir yol haritasının oluşturulmasına
odaklanıldı.
Politikalara öncülük edecek yeni fikir ve yaklaşımlar, sahada
uygulama zemini bulunamayan konular, yeni teknolojilerle ortaya
çıkan imkanlar, milli kültürün gelişmesini engelleyen etkenler ve
daha pek çok konu bu vesileyle gündeme geldi. Tüm fikirler
politikalara zemin oluşturacak bir içerikte şekillendi.
Kültür Şurası, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın başkanlığında
ve bakanlık müsteşarı Ömer Arısoy'un yönetimiyle gerçekleşti.
Bakanlığın üst yönetim ekibi, başta Sayın Nabi Avcı olmak üzere
Şura'yı üç gün boyunca birebir takip ettiler, çalışmalara dahil
oldular. Onların katılımları, bu işi bir misyon olarak
içselleştirmeleri, katılımcıların da aynı içtenlikle konuya sahip
çıkmasına sebep oldu.
Genellikle çok katılımlı toplantıların ardından pek çok şikayet
konusu ortaya çıkar. Ancak Milli Kültür Şurası ardından en umutsuz,
en karamsar mizaçlı kişilerden bile “Çok iyi geçti, faydalı oldu”
sözleri duyuldu.
3. Milli Kültür Şurasında yakalanan ruh ve ortaya çıkan öneriler
umarım uygulamalara da yansır. Sürekliliği ve devamlılığı olur.