Sadece yakışıklılığına güvenmedi, kendini sürekli geliştirdi. 6 Nisan’da vizyona girecek filmi ‘Can Feda’ öncesinde buluştuk Burak Özçivit’le. Vatan sevgisini, başarıya ulaşma kriterlerini, bir de “Onun pilavı gibisi yok” dediği karısı Fahriye Evcen’le ilişkisini anlattı.
Evet yakışıklı. Gittiği her
yerde izdiham yaratacak kadar... Yaşından beklenmeyecek bir
olgunluğu var. Mutlu bir evliliği de... Kendine yatırım yapan,
canla başla çalışan biri. 70’ten fazla ülkede, başta ‘Muhteşem
Yüzyıl’ olmak üzere dizileri oynuyor. Bu ülkelerden birinde, Burak
Özçivit’in arkadaşı olduğunuzu söyleyince akan sular duruyor!
Ailesi üç kuşaktır kebapçı. Burak da onların “İlle de kebap!” diye
tutturmayan torunları. Yemekle arası çok iyi değil. Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğrafçılık bölümünde
okumuş, mankenlik yapmış, şu anda oyunculuk yapıyor, yönetmenliğe
de göz kırpıyor.
Önümüzdeki hafta vizyona girecek
sinema filminin adı ‘Can Feda’. Kerem Bursin’le başrolü paylaşıyor.
Bence bir oyuncu her şeyi oynar, eşkıyayı da, eşcinseli de, askeri
de... Nitekim Burak Özçivit de, “Vatan sevgimi kimseye
sorgulatmam!” diyor.
Fotoğraflar :Cem
TALU
Bir erkeğin bu kadar yakışıklı olması sinir bozucu değil mi?
- Ne diyeyim şimdi ben buna? Öyle bakmıyorum hayata. Baksaydım bu noktaya gelemezdim. İnsanın fiziği bir artı olabilir ama mutlaka başka şeylerinin de olması gerek. Akıl gibi, zekâ gibi, yetenek gibi, beceri gibi, mesleğine tutkuyla bağlı olmak gibi... Ben de o şeyler için epey kafa patlattım.
◊ Tabii ki sadece yakışıklı değilsin. Viyana’da çekilen o videoyu izledim. Akıl alır gibi değil! Bir anlatsana orada yaşadıklarınızı...
- İtiraf ediyorum biz de şaşırdık! Karı-koca tatile gitmişiz, kuşlar gibi özgürüz, hafifiz, mutluyuz. Tatil psikolojisiyle kaldığımız otelin balkonunda bir selfie çektik. Arkamızdaki meydanın oranın en ünlü meydanı olduğunu bilmeden... Sonra dışarı dolaşmaya çıktık. Birkaç saat sonra otele döndük. Bir de baktık ki yollar kapanmış, bir izdiham, bir insan seli... Meydan polis dolu. “Allah Allah, bir gece önce yılbaşıydı, bu kadar kalabalık değildi! Bir şey var herhalde, ne oluyor acaba?” dedik. Otel çalışanlarını aradık, ön kapıyı kapatmışlar, “Arka kapıdan gelin” dediler. Bizi arkadan aldılar, odamıza çıktık.