Elif Çamlıkaya... Dünya tatlısı bir kadın.
Çooook bilgili, ilgili, şefkatli ve bence deli! Hindistan aşığı
bir deli! Ben onu Hindistan’da profesyonel bir rehber olarak
tanıdım ve peşine takıldım. Çünkü Hindistan, uçsuz bucaksız bir
derya. İnanç sistemlerini, tanrılarını ve neyin ne olduğunu
anlayabilmek için çok kitap devirmiş olmak gerekiyor. Çok şanslıyım
ki, bizim gezgin kadın grubumuzun rehberi Elif’ti. Ona çocuk gibi
pek çok soru sorabildim.
Elif aslında bir antropolog. Doktorasını Yeditepe’de tamamlamış.
Alan araştırmasını da Varanasi’de yapmış. Aralıklarla gidip dönerek
2 yıl yaşamış. Tezi yakında kitap olacak, İngilizce çıkacak. Nezih
Başgelen’in Arkeoloji ve Sanat Yayınları’ndan. Elif’in Türkiye’den
sonra kendini en çok evinde hissettiği coğrafya Hindistan. Bu
röportaj bir girizgah olsun, Varanasi ve ölü yakma törenleri
üzerine de Elif’le röportaj yaptım, onu da önümüzdeki günlerde
yayınlarım...
Hindistan’da dindar insanlar için, “Hayatla, ölüm iç içe ve ölüm
yönetimi çok önemli” diyorsun? Nasıl yani? Ölüm, yönetilebilecek
bir şey mi?
“Ölüm yönetimi” bu topraklarda önemli. İçinde var oldukları inanç
sisteminden dolayı, ölümü ve sonrasını düşünmek zorundalar. Çünkü
şu anda yaşadıkları hayat da bir önceki hayatları da daha önce
birçok defa öldükleri için ortaya çıktı...
Reenkarnasyon mu yani...
Evet. Hindu inancına göre, insan olarak doğmadan önce 8.4 milyon
yaşa...