Bu mesleğin her dalına bulaştım; siyasete de daldım, gezi
röportajlarına da, çapraz bulmacaya da... İnanmayacaksınız ama
acemilik yıllarımda ne görev verilirse yaparken yıldız falı
yazmışlığım bile var. Ancak dış haberler sayfasından hep uzak
durdum. Diplomasi dilinin incelikleri ile gerçeğin çıplak yüzü
arasında at koşturmak, klavye şakırdatmak benim harcım
değil.
Dün Cumhuriyet Yazı işleri Suriye düğümünün kördüğüme
dönüştüğü Cerablus-Karkamış’ta olup bitenleri haberleştirmek, art
arda yığılan haberleri, izlenimleri, analizleri buluşturmak gibi
zorlu bir işe koyuldu. Sonucu elinizde tuttuğunuz gazetede
okuyacaksınız.
Bana gelince...
Çok bilinmeyenli bir denkleme benzeyen sorulara yalın bir cevap
aradım.
Suriye’de besbelli ki 46 yıldır iktidarı elinde tutan ve iktidara
geldiğinde Arap halklarını “Birlik, özgürlük ve
sosyalizm” hedefi ile coşturan, özgüven kazandıran, umut saçan
BAAS rejiminin sonu yakın. “Arap halklarının birliği, özgürlük
ve sosyalizm (İştirakiyyun)” hedefi yerini çoktan bir polis
devletine ve yarı askeri diktatörlüğe terk etmişti. “Arap
baharı”nın Tunus’ta, Mısır’da diktatörleri devirişinin yarattığı
coşku Suriye’de çürümüş BAAS rejiminden kanlı bir cevap aldı. O gün
bugündür Suriye iç savaş yaşıyor.
***
Kendisi petrol zengini olmasa da Ortadoğu’nun petrol okyanuslarını kontrol altında tutabilmek için Suriye, küresel sermayeyi elinde tutan ülkeler için yakıcı önem taşıyor.