Biliyorum, 12 Eylül faşistlerinin yaptığı anayasada bile yeri
var. 25. maddesinde aynen şöyle yazılmış:
“Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve
amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve
suçlanamaz”.
Çok açık değil mi?
Ama yine de içimde bir ürperti, klavyede dolanan parmaklarımda
alışık olmadığım bir tedirginlik var.
Düşünce özgürlüğümü kullanmak istiyorum; bunun anayasal güvence
altında olduğunu da biliyorum, ama yine de…
Ürküyorum ve karar veremiyorum…
***
Şu bizim Can Dündar’la Erdem
Gül için “Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de
girmiştir. Haberi yapan bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu”
diye naralandıktan hemen sonra ve elbette Cumhurbaşkanı’nın bu
sözlerinden etkilendiği için değil, hukuka sımsıkı bağlı olduğu
için bir savcı dava açmıştı da iki arkadaşımı Silivri hapishanesine
tıkmışlardı ya…
İşte tam da o konuda düşünce
özgürlüğümü kullanmak istiyorum.
Bir: Ben o MİT TIR’larında insani yardım
malzemesi değil silah, havan topu mermisi, cephane, roketatar filan
olduğuna inanıyorum.
İki: Ben o MİT TIR’larındaki silah ve
cephanenin Suriye’deki kökten dinci terör örgütlerine destek için
yollandığına ve o örgütün IŞİD ya da El Nusra ya da bilmem ne
olmasının önem taşıdığına inanıyorum.
Üç: Ben bu konuda hükümet, hele hele en
tepedeki zat tarafından koparılan yaygaranın, suçüstü durumunu
örtbas edebilmek için ortalığı velveleye vermek olduğuna
inanıyorum.
Dört: O TIR’ları durdurup
“suç”u gün ışığına çıkaranların paralel yapı
dedikleriCemaat’e bağlı polis, asker ve jandarmalar olup olmaması
beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Hem de hiç. Ne yani mesela
cinayeti bir yana bırakıp cinayeti hangi polisin aydınlattığı ile
uğraşacak kadar avanak değiliz değil mi?
Beş: MİT TIR’larında açığa
çıkan gerçeğin, IŞİD’in Suriye’nin büyük bir
bölümünü işgal ettiği dönemde ihtiyacı olan her türlü desteği
Suriye sınırını kalbura, sınır boyu kent ve kasabalardaki
hastaneleri IŞİD cellatlarının bakımevine, ambulansları yaralı
getirip militan götürme servisine dönüştürme karar ve
eylemleriyle aynı bütününparçası olduğuna
inanıyorum. Bu bütün siyasal ve Sünni
İslamın siyasal ve Sünni İslamcı çetelerle dayanışma
bütünlüğüdür…