ABD’nin saçı kavuniçiye boyalı başkanı
Donald Trump Suriye’de IŞİD’e karşı savaşta
PYD’nin silahlı kolu YPG’ye ağır silahlar verileceğini
açıkladı.
Tam da ve hem de Tayyip
Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta ABD’ye gidip Başkan ile görüşeceği
günlerin arifesinde.
Besbelli ki bu, AKP iktidarı için en hafif
deyimle “soğuk bir duş”, daha az hafif bir deyimle
“beklenmedik bir darbe” oldu.
Nitekim Hükümet cephesinden art arda
açıklamalar geldi.
Günleri sayılı Başbakan Binali
Yıldırım konuştu:
“ABD bir tercih yapmalı. PKK’ya
doğrudan ve dolaylı yardım anlamına gelecek
girişimleri bizim kabul etmemiz mümkün
değildir.”
Yetmedi, Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu konuştu:
“YPG’ye geçen her silah Türkiye
için tehdittir.”
Bu tepkilere cevap ABD yönetimi adına Savunma
Bakanı Jim Mattis’den geldi:
“Koalisyon içindeki ortağımız
Türkiye’nin güvenlik kaygılarının farkındayız. Türkiye
hükümetini ve halkını temin ederiz ki ABD Türkiye’ye
yönelebilecek ek güvenlik risklerinin önlenmesi ve
NATO müttefikimizin korunması hedefine
bağlıdır.”
Jim Mattis’in cevabını diplomasi diline aşina
olanlar nasıl yorumlar, değerlendirir bilemem. Bana, sünnet
çocuğuna “Korkma acımayacak; ucundan azıcık”
diyen kirve tesellisi gibi geldi.