Baştan pazarlık,
“Trump denen kabadayı yanına
Theresa May ile
Emmanuel Macron adlı yamaklarını alıp
Suriye’ye çullanmışken, dünya bir savaşın eşiğindeyken
bula bula yazacak bunu mu buldun” diyecekseniz
Tırmık’ı atlayın.
Zaten bugünkü Cumhuriyet’te konuyu
çeşitli yönleriyle değerlendiren, yorumlayan, analiz eden
meslektaşlarım yazıyor. Onların yanında bana söz düşmese
gerek...
***
Siyasal literatürde
“popülizm” kavramı bazen olumlu bir anlam
taşır. Türkçeye “Halkçılık” diye çevrilebilir. Bazen de
olumsuz bir içerik kazanır: Türkçeye “halk dalkavukluğu”
diye çevrilse yeridir.
Sorunlu bir kavramdır. Sık sık uçlara
savrulmaya yol açan tuzaklara gebedir.
Gün gelir “Bidon kafalı, kalın, kısa
bacaklı, kıllı” gibi ayıp nitelemelerle
seçkinciliğin (=elitizmin)
batağına saplanılır. Bunları söyleyene “Senin ne gibi
üstünlüklerin, marifetlerin var da böyle tepeden bakıp halkı
aşağılama hakkını kendinde buluyorsun” diye sormamak için
kendinizi zor tutarsınız.
Gün gelir “Halk neylerse güzel eyler”
diye halk dalkavukluğu yapılır, temelsiz övgüler düzülür.
“Hitler’in,
Mussolini’nin,
Franko’nun ardına takılmış,
cankırımlarına alkış tutmuş milyonlar ve milyonlar halk değil
miydi” sorusu duymazdan gelinir.
Sanırım yanılgı “halk” diye bir
genellemeye sarılmaktan
kaynaklanıyor.
Halk aptalı ve akıllısı, zekisi ve
budalası, çalışkanı ve tembeli, dürüstü ve hilebazı, yalancısı ve
doğrucusu, bilgilisi ve cahili ile karmaşık ve karışık ve kocaman,
çok kocaman bir kitle...
Terimleri, kavramları sık sık savruk ya da
kasten saptırarak kullanan medyada “Halk tacizciyi (ya da
teröristi ya da hırsızı ya da bildiri dağıtan solcuları) linç
etti” gibi cümleleri az mı duyduk, okuduk? Bilinci bulanık bir
bölüm “halk” sahiden linç etmek için sürüye katılırken,
bir başka bölüm “halk”ın da önlemeye çabaladığına, akla ve
vicdana uygun davranmaya çağırdığına az mı tanık olduk?
***
Bir örnek: Üstünden birkaç gün geçti. Ama
içimde acı ve bulantı ve tiksinti geçmedi.
Hatırlayın AKP Reis’i, Ankara’da Kayaş Tren
İstasyonu önündeki alanda Başkentray açılışında
“halk”a seslendi. Toplu ulaşım açılış
töreni ile ne ilgisi varsa “müjde”(!!) verdi:
- Kardeşlerim, şimdi buraya
gelirken Afrin’i sordum ve Afrin’de son durum: 4123 teröristi
etkisiz hale getirdik.
Kalabalıktan alkış ve sevinç çığlıkları
yükseldi…
AKP Reis’i alkışa, kalabalıkların sorgusuz
sualsiz böğürtülerine doymuyor. Baktı “halk”ın tepkisi
olumlu, çıtayı yükseltti:
- Kuzey Irak’ta 337 teröristi daha
Zaho’da, Hakurk’ta etkisiz hale
getirdik.
Alkışlar, sevinç çığlıkları daha da yükseldi.
Hızını alamayan amigolar, “Yol ver gidelim, Mınbiç’i
alalım” nakaratına kuvvet verince ekledi:
- Yurtiçinde de terörle mücadelede
çok sayıda teröristi yine etkisiz hale
getirdik...
Sevinç çığlıkları salyalı böğürtülere dönüştü.
Kalabalık vicdanını daha da kararttı, “ölümlere
alkış”ı daha da yükseltti.
***