Başlık sizi yanıltmasın, yine CHP üstüne bir Tırmık
okuyacaksınız. Arifesiyle, ertesiyle dört gün bir CHP kurultayı
yaşadıktan sonra öyle iki yazı ile geçiştiremem…
CHP’lilerden başlayın, CHP ile uzaktan yakından ilişkisi
olmayanlara kadar uzanan bir çevrede CHP denince diller
Kemal Kılıçdaroğlu için
çözülüyor.
AKP Reis’inin seçmen desteğine dayanarak esip gürleme dozunu günden
güne artırdığı, aynı kitlenin gözü kapalı desteğine yaslanarak
“Salla sallayabildiğin kadar; üfür üfürebildiğince”ye katlanılması
güç bir hız verdiği şu günlerde çok yaygın bir umutsuzluk duygusu
var. Pek çok ve pek farklı çevrelerde sürekli “AKP Reis’inden nasıl
kurtulacağız; bu ülke nasıl kurtulacak” sorusuna cevap aranıyor ve
bulunamıyor.
Kendi yurttaş sorumluluğundan kurtulup sorumluluğu omuzlarına
yıkacağı bir “suçlu” bulmanın en kolay yolu da hedef tahtasına CHP
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu oturtmak.
Bunu 36. kurultay boyunca delege ya da seyirci olarak salona gelmiş
pek çok kişiden duydum, gözledim, dinledim. AKP Reis’ine karşı bir
seçenek yaratamayan CHP’de bütün suç Genel Başkan’da. Buyrun dört
gün boyunca defterime düşmüş notlardan bir seçki:
- … Genel merkez ekibini yetersiz, yeteneksizlerden kurdu… AKP
Reis’ine laf yetiştirmeyi marifet sanıyor… Tayyip Erdoğan’ın
belirlediği gündeme esir düşüyor… Partiye Alevileri doldurdu…
Hayır, hayır, kendisi Alevi olduğunu sakladığı gibi partideki
Alevilerin de önünü kesiyor… Cesur değil… Bürokrattan lider çıkar
mı abi, çıkmaz tabii… Yeterince Atatürkçü değil… Partideki ulusalcı
gericiliğe karşı çıkacak cesareti yok… Partiyi Atatürkçü olmayan
Kürtçü solcular ele geçiriyor, Genel Başkan seyrediyor…
Bu kadarı yetsin.
Acaba CHP’nin sorunu Kemal Kılıçdaroğlu mu ya da...