Almanya’nın itibarlı ve etkili gazetesi Die Welt’in Türkiye
temsilcisi DenizYücel 14
günlük gözaltı süresinin ardından nihayet mahkeme karşısına
çıkarıldı ve savcının talebi, sulh ceza hâkiminin “münasiptir”
kararı ile tutuklandı. Hakkındaki iddianame ne zaman yazılır, ağır
ceza mahkemesinin karşısına ne zaman çıkarılır bilinmez. Bizim
Cumhuriyet tayfası dördüncü ayı da devirdiğine göre Deniz Yücel de,
ne kadar olacağını kestiremeyeceğimiz bir süre boyunca Silivri’deki
özel rezidansında yaşayacak demektir.
Dünkü Cumhuriyet’te savcının Deniz’i hangi suçlardan (suç!?)
gözaltına aldırıp ardından tutukmlanmasını talep ettiğini
ayrıntısıyla okudunuz.
Gözünüzden kaçtıysa dünkü Cumhuriyet’i bulun ve okuyun. Böylece
2017 Şubatı’nın sonunda Türkiye’de yargı erkinin değer ölçüleri
üstüne esaslı bir fikir edinirsiniz...
Deniz Yücel, genç bir meslektaşım. Die Welt gibi ince eleyen sık
dokuyan bir gazetenin dünya gündeminin bugünlerde ilgi odaklarından
biri olan Türkiye’ye onu temsilci olarak göndermesi meslek
kalitesini, meslek hünerini ve yetkinliğini yeterince
kanıtlıyor.
Deniz Yücel, Almanya’da doğup büyüyen Türk kökenli kuşakların
seçkin temsilcilerinden biri. Babasıyla tanışmışlığım var ama
kendisi ile bir türlü karşılaşamadık. Telefonumdaki hâlâ silmediğim
son mesajında “Abi gazeteye geldim ama seni içeri
almışlardı; çıktın ben Çağlayan Adliyesi’ne geldim yine
buluşamadık. Nasıl yapsak acaba” diye soran ince mizahının cevabını
benden önce sulh ceza hâkimliği verdi.
Yani bir süre daha ben ve genç meslektaşım Deniz
buluşamayacağız...
Yargı erkimiz böyle münasip gördü.
***
Madem yargı erki böyle münasip gördü, Deniz’i tutukladı ve iddianame düzenleyip yargılayacak, bari yüce Türk yargısına yardımcı olayım.