Başlık dört yüz yıl
öncesinden, Shakespeare’den
esinlendi.
Genç Hamlet öfkesini haykırır:
-Çürümüş bir şeyler var Danimarka
Sarayında... Bu kalın duvarların ardında çürümüş bir şeyler
var...
Entrikanın, sinsi iktidar hesaplarının kol
gezdiği bir saraydan söz ediyor...
“İktidar kirletir”
derler...
Zaten temiz değilsen ne
olur?
Kir katlandıkça katlanır, kabardıkça
kabarır.
Yine Shakespeare cevaplasın. Bu kez
Macbeth’ten. Lady Macbeth konuşuyor:
-Ah, Arabistan’ın bütün kokuları,
okyanusların bütün suları arındıramaz bu
eli...
Danimarka Sarayı ya da Macbeth’in şatosu ile
bire bir bir benzerlik, paralellik kurduğum filan
yok.
Benimki sadece bir
esinlenme...
“Çürümüş bir şeyler var Saray’ında”
cümlesini yazdıran bir esinlenme...
***
AKP’nin için için kaynadığını, “çelik
disiplin altında sağlam bir parti” algısının ağır ağır ama
gitgide hızlanarak çatırdamaya başladığını görmemek için siyasal
kör olmak gerek.
Karadeniz kıyısındaki kentlerde konuşurken de,
bilmem ne tesisi açılışında kükrerken de, 39. Muhtarlar Buluşması
sırasında Saray’ın duvarlarını çınlatırken de alttan alta bir
kaygı, 2019 üstüne kurulu iktidar hesaplarının tutmayabileceğinden
derin bir ürküntü gitgide elle tutulur, gözle görülür
oldu.
“Metal yorgunluğu” gibi bir
mühendislik terimini ödünç alıp partiye yeniden çekidüzen vermek
üzere başlatılan siyasal operasyonlar partideki çatırtıyı dışa
taşımaya başladı.
Alın AKP medyasında yazan çizenleri... Düne
kadar çıt çıkaramayan, zırvalara kılıf bulmakta hüner gösterenler
şimdi “Şu yanlış oldu, bu öyle olmamalıydı” yollu cümleler
kurmaya başladılar.