Korkmayın.
Dersimiz 17/25 Aralık
dosyaları, Bilal oğlanla yaptığınız
konuşmaların bant çözümleriyle filan ilgili değil.
Ürkmeyin.
Ağır, çetrefil hukuk konularına dalmayacağız. Uluslararası hukuktan
söz edeceğiz. Hani sizin “az bildiğiniz” değil
de “hiç bildiğiniz” uluslararası hukuktan.
Önceki gün muhtar bulamadığınız için mi bilemiyorum, 24 Kasım Dünya
Öğretmenler Günü bahanesiyle sarayınıza bu defa da öğretmenleri
toplamışsınız. Orada bir konuşma yaptınız. Konuşmanızda öğretmenler
günüyle ne ilgisi ve ilişkisi varsa artık bir punduna getirdiniz ve
bizim gazeteyi kastederek bazı cümleler kurdunuz. Şu cümleler size
ait:
“... 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra şu meşhur MİT
TIR’ları hadisesinihatırlıyorsunuz değil mi. Hâlâ
utanmadan, sıkılmadan bunları gazetelerine başlıkyapanlar
var.”
Bu sözlerinize okkalı bir cevabım var. Ama dersimiz “had bildirme”
dersi değil, hukuk dersi. O yüzden bu cümleleri geçiyorum.
***
Gelelim hukuk dersine yol açan cümlelerinize:
“O TIR’lar bizim Bayırbucak Türkmenlerine yardım
götüren TIR’lardı.
Bazıları,‘Başbakan Erdoğan diyordu ki,
onların içinde silah yok’ şeklinde konuşuyordu.Yahu varsa
ne olacak, yoksa ne olacak? Oraya insani yardım
götürüyoruz...”
Şimdi lütfen toparlanın. Çünkü hukuk dersi başlıyor.
Genel hukukta da, ancak hele hele uluslararası hukukta yalan
beyanda bulunmak en azından ayıptır.