Başlık futbol yazısını çağrıştırıyor ama Hrant Dink cinayetinden
söz edilecek… Nasıl yani? Ortalık toz dumanken, dokunulmazlık
saldırısı ile HDP’liler Meclis dışına, Kürt siyasal hareketi
siyaset dışına itilirken; Pelikan Dosyası mükemmel bir siyasal
gerilim filmi olmaktan çıkıp AKP’nin bağırsaklarının dışarı akmaya
başladığı bir başka siyasal gerilime dönüşürken Aydın Engin efendi
yine yaza yaza bitiremediği Hrant Dink cinayetinden mi söz
edecek?
Cevap: Evet.
Yaza yaza bitiremediğim, ama daha önemlisi Türkiye Cumhuriyeti
yargı erkinin bir türlü sonuçlandıramadığı; işsiz, aşsız, hünersiz,
geleceksiz üç beş tetikçiye razı olmamız beklenen Hrant Dink
cinayetinden söz edeceğim…
Buyrun.
***
Yakından takip ettiyseniz hatırlayacaksınız, Hrant Dink davası
tam küllendi, dosya kapandı kapanacakken; katiller Ogün Samast,
Yasin Hayal gibi Trabzon’un Pelitli varoşundan, “milliyetçi hisleri
kabarmış” üç beş cahil delikanlıdan ibarettir denmişken…
… denmişken yargıda bir şeyler kıpırdadı. Yıllar boyu devletin
gözünün bebeği gibi koruyup kolladığı, yargıç karşısına çıkarmamak
için bin dereden su getirdiği üst düzey güvenlik görevlilerinden
bazılarının (Dikkat: Bazılarının) yargılanmaları için devletin
tepelerinden icazet çıktı.
Hayır, Hrant Dink davasını gerçekten aydınlatmak, tetikçilerin
gerisindeki katilleri, en azından Hrant’ın ölümüne giden yolun
kanlı taşlarını adım adım ve özenle döşeyenleri cezalandırmak için
değil. Bu kez de Dink cinayeti üstünden Cemaatçi polis şeflerini
hem tasfiye etmek, hem cezalandırmak için.
Cinayet işlendiği günlerde o polis şefleri ile can ciğer kuzu
sarması olanlar, cinayetin ertesinde bile o polis şeflerinin suça
katkıları, en azından göz yumuşları bilindiği halde ısrarla, inatla
onları koruyup kollayanlar, Cemaatle papaz olunca Dink davasının
bir yüzünü aydınlatmayı yeğlediler.
Ama bu “çok yüzlü” cinayetin sadece bir yüzünü: Cemaatçi polis
şeflerinden oluşan yüzünü…
Ancak Dink davası öyle bir tarafı örtülüp, sadece istenen tarafı
gün ışığına çıkarılabilecek bir dava değil. Bu mümkün değil.
Nitekim soruşturmanın önündeki “devlet katından gelen” engeller
kalkınca görevini ciddiye alan bir savcı yeni ve çok ciddi
bulgulara ulaşıverdi.