Hatırlayın...
Ama ayrıntısıyla, o günlerin coşkusu ile
hatırlayın.
1 Mart 2003 günüydü. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Irak’a asker gönderilmesine
ilişkin “tezkere”yi
oyladı.
Tezkere kabul
edilmedi.
O günlerde de AKP’nin “Reis”i olan
ancak milletvekili olmayan Tayyip
Erdoğan küplere bindi.
NATO “terbiyesi” almış
generaller de küplere bindi. Medyada ağır top sayılan kimi
meslektaşlar da küplere bindi.
2002 yılının neredeyse tamamını 2003’ün üç
ayını “Irak’ta savaşa
hayır”sloganı altında alanlarda, toplantılarda,
panellerde, mitinglerde, TBMM önünde, içinde geçirmiş Türkiye’nin
demokratları, barışçıları, sosyalistleri, komünistleri, sosyal
demokratları o büyük, o yaygın, o
inatçı direnişin zaferini
birbirlerine sarılarak, kendilerini alkışlayarak
kutladılar.
O büyük direnişin yürütülmesinde
küçümsenmeyecek bir payı
bulunan BarışGirişimi’nin
kurucularından Hrant
Dink adlı biri kederli bir gülücük
eşliğinde uyardı:
- Hanımlar, beyler
gevşemeyelim... Balkan, Kafkas, Ortadoğu
topraklarınıngöbeğindeyiz. Bu topraklarda savaş
tehlikesi eksik olmaz. Bugüne sevinelim,
yarına hazır
kalalım...
O bilge arkadaşım sanki o günden bugünü
görmüş...
***
Siz bu yazıyı okurken Irak Kürdistan’ında
“bağımsızlık referandumu” başlamış, hatta yazıyı akşam
okuyorsanız bitmiş olacak. Ama son dakikada ertelenmiş, vazgeçilmiş
olması da mümkün.
Ama bu yazı yazılırken henüz hiçbir şey belli
değildi. Henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi Kuzey Irak’a, yani Irak
Kürdistanı’na askeri müdahalede bulunmanın önünü açacak yine
bir “tezkere”yi görüşmek üzere
toplanıyordu. Oylama sonucu belli değildi. Ancak hava 2003’ün 1
Mart’ındaki hava da değildi. Artık AKP Reis’in buyruğuna itiraz
edebilecek AKP’li kalmamıştı.
TBMM tezkereyi görüşürken ve referanduma günler
değil saatlar
kala Barzanidaha “ihtiyatlı” bir
dil kullanmaya başlamıştı. Rusya ise referandumu destekler gibiydi.
ABD referanduma itiraz ediyordu ama “yarım
ağız”la...
Oysa Türkiye’de bu yazıyı zorunlu kılan
açıklamaları art arda patlıyordu:
Cumhurbaşkanının
sözcüsü İbrahim Kalın:
- Referandum iptal
edilmezse ciddi sonuçları olacak. Erbil,
bölgede yeni krizleritetikleyecek bu vahim hatadan bir an
önce dönmelidir...
AKP Reisi’nin şimdiki ve şimdilik
başbakanı Binali
Yıldırım: