Sabredemedim, sabah evden çıkmadan Cumhuriyet’i bilgisayar
ekranından taradım. Onda bulamadım, belki atlamışızdır diye T24’ten
başlayıp öteki haber sitelerinde bir tur attım.
I-ıh, yok...
Başbakanımızdan bir cevap, bir çıkış, bir tavır bekliyorum. Aile
boyu off-shore hesaplarının bir açıklaması olmalı.
Gazeteye geldim. Haberi önüme koydular. “Başkan”larının kişiliğinde
“tek adam” partisine dönüşmüş AKP’nin Başbakanı Binali
Yıldırım merak ettiğim açıklamayı yapmış.
Bugünkü Cumhuriyet’te okuyacaksınız. Oğullarının ve yakın
akrabalarının çok sayıda off-shore hesabı olduğunu inkâr etmiyor.
Haklı olarak bunun “yasal” olduğunu, bir suç oluşturmadığını da
belirtiyor. “Yasal ama meşru mu” sorusuna ise kendince bir cevap
veriyor. Binali Yıldırım’ın açıklamasından o bölümcüğü bir kere
daha aktarıyorum:
“... Siyasete başlarken çocuklarıma tavsiyem oldu, devletle hiçbir
zaman iş yapmayacaksınız. Devletin bankalarından hiçbir kaynak
kullanmayacaksınız. Denizcilik küresel bir iştir, dünyanın her
yerinde iş yapıyorlar...”
Cumhuriyet vergi cennetlerindeki offshore hesaplarını gün ışığına
taşırken “Bu şirketler devlet ile iş yapıyor mu, kamu ihalesi
alıyor mu” diye sormamıştı.
Sadece “Birileri, hele hele aile büyükleri devletin en tepelerinde
olan birileri niye vergi cenneti diye ünlenmiş adalarda bir ya da
birçok off-shore şirketi kurarlar” sorusunu tartışmaya açmıştı.
Başbakan’ın açıklaması gemicilik sektöründe iş tutanların bir ya da
birkaç off-shore şirketi kurmaları gerektiğini ileri
sürüyor.