Offfff!..Bu Cumhurbaşkanı bana istediğim yazıları yazdırmayacak.
Her gün konuşuyor; her konuştuğunda inciler saçıyor. “Gel de
tırmıklama” dedirten inciler...
Cumartesi günü de İstanbul’da bir kitap fuarının açılışında
konuştu. Eh madem konu kitap, bizimki de konuşmasının ağırlığını
kitap, edebiyat, bilgi, kültür gibi konulara verdi.
Mesela şöyle dedi:
“Aslında internet ve iletişim teknolojileri hayatımızı ve bilgiye
ulaşımı kolaylaştırıyor. Bugün evinizin ya da ofisinizin
konforundan dünyanın her yerindeki kütüphanelere online olarak
erişebiliyorsunuz.”
Çok doğru. Bilgiye ulaşım hiç bu kadar kolay olmamıştı.
Tamam da bu “doğru” cümleleri başka doğru cümlelerin
izlemesi gerekir değil mi?
Bizimki şöyle devam etti.
“...140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vâkıf
olunamaz, âlim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş
olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir...”
Hoppalaaaa...
140 karakterlik aforizma!..
Kendi mi buldu, metin yazarı bilgiçlik mi tasladı da önüne koydu
bilemiyorum. Bildiğim “aforizma”nın 140 karakterle sınırlı bir
Twitter etkinliği olmadığı...
Hani kendisinin de, dinleyenlerin de kolayca anlayacağı “özlü söz”
ya da “özdeyiş” ya da “bilge söz” dese; bunlar onu kesmezse hayran
olduğu Osmanlıcadan “kelamıkibar” ya da “kelam-ı akilâne”
tamlamalarını alıp kullansa o 140 karakter saçmalığından
kurtulacak...
Ama hayır, Suriye Kürtlerinin askeri örgütü YPG’den söz ederken
düpedüz, ilkokulda öğrendiği gibi “ye-pe-ge” demek varken “i-pi-ci”
gibi bir şeyler söylemeyi yeğleyen biri, kişisel kültürünün
zenginliğini kanıtlamak için aforizma gibi dinleyenlerin
epey azının anlayabileceği bir terim kullanır.
Geçelim...
Aforizmanın değeri 140 karakterle filan sınırlı olmasında elbette
değil. İçerdiği fikirde. Aforizmalar var 140 değil 40 karakterle
söylenmiştir; aforizmalar var 340 karakterle dillendirilmiştir.
Aslolan harf sayısı değil, bilgelik, zengin ve derin bir düşünce
içeren bir birikimin bir ya da birkaç yalın cümleye indirgenmiş
olmasıdır...