16 Nisan referandumu konusunda görüş bildirmek, seçmeni ikna
etmek için etkinlik düzenliyorsun, bunun için bir salon
kiralıyorsun, bedeli ödüyorsun, sonra öğreniyorsun ki salon
verilmiyor, etkinliği iptal etmen isteniyor.
Böyle bir gelişme karşısında ne denir?
Eğer olay Almanya’nın Köln kentinde oluyorsa, etkinliği engellenen
taraf buna Nazizm diyor.
Eğer olay Almanya’nın Köln kentinde oluyorsa buna karşı tepki
olarak, şunlar söyleniyor:
- Eğer demokrasiye inanıyorsan, orada bir salon toplantısı
yapılacak bundan neden rahatsız oluyorsun?.. Ya ben istersem, yarın
gelirim ve kapıdan sokmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa
kaldırırım.
Nitekim AKP’li bakanların Köln’de yapacakları etkinliğin
yasaklanması üzerine bütün bu sözler bizzat
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından
söylenmiştir.
Olayın sahne arkasında, yapılacak etkinlik ile ilgili yanlış
bilgilendirme olması, iptalin siyasi iktidar değil, belediye
tarafından alınması hiç önemli değildir.
Nitekim, etkinliği engellenen Türk
“Adalet Bakanı” Bekir Bozdağ da
Alman hükümetini eleştirirken, tepkisini şöyle ortaya
koymuştur:
- Bu belediyeyi aşan bir karardır, belediyeye aldırılmış bir
karardır.
Olay Almanya’nın Köln kentinde ve engellenenler, AKP’liler olduğu
zaman Türkiye’deki yetkililerin tavrı bu oluyor.
***