Aslında, pazar günü yapılacak olan oylama, İstanbul seçmeninin
kendi iradesinin gaspına karşı koyabilip koyamayacağını
gösterecek.
Görüldüğü gibi, seçim süreci, bütün demokrasilerde görülen olağan
yöntemlerle yürümüyor iktidarın tehdidi, baskısı, kanun dışı
davranışları ve türlü kumpası içinde her şeyin birbirine karıştığı
bir ortamda sürüyor.
31 Mart seçimleri de böyle bir ortamda cereyan etmiş ve Millet
İttifakı, Türkiye nüfusunun en aktif yüzde 45’lik kesimini ve
yıllık üretiminin yüzde 70’ini oluşturan kesimde kentlerin belediye
başkanlıklarını almıştı.
***
Her türlü baskı ve kumpasa karşın
ortaya çıkan bu sonucu iktidar içine sindiremedi, özellikle
İstanbul’un kaybını bir türlü kabullenemedi.