Hafta başında, 58. yıldönümünü idrak ettiğimiz, 27 Mayıs
dolayısıyla Menderes’in idamı yine gündeme geldi.
AKP’nin lideri bu konuda bir kez daha kendine göre çok ince bir
yöntemle İnönü’yü hedef gösterdi ve Menderes’i
idam ettirenin “İnönü düşüncesi” olduğunu söyleyerek, zihinlerde bu
siyasi cinayetten Atatürk’ün silah arkadaşı,
Cumhuriyetin kurucusunun sorumlu olduğu algısını yaratmaya
çalıştı.
Oysa, İnönü’nün herhangi bir şekilde Menderes’in idamı ile sorumlu
tutulmasına imkân yoktur.
Tam tersine, Yassıada duruşmalarında karar aşamasına gelinmesinden
önce İnönü, Milli Birlik Komitesi üyelerinin bir kısmı ile
görüşerek idam hükmü verilmesinin çok sakıncalı olacağını anlatmaya
çalışıyordu. İnönü kararların açıklanmasından iki gün önce 13 Eylül
1961 günü Milli Birlik Komitesi Başkanı Gürsel’e
de bu düşüncesini bir mektupla bildirmişti.
*** Altan Öymen,
yeni çıkan, 1960-61 yıllarını ve 27 Mayıs olayını bütün
ayrıntılarıyla anlatan son kitabı “Umutlar ve İdamlar”da ( s.430 –
433) mektupta şu uyarıların yer aldığını anlatıyor: “Memleketimizin
bugünkü halinde ne kadar az sayıda olursa olsun ölüm kararlarının
tasdik ve infazı yüksek milli menfaatlere aykırıdır. Kansız bir
ihtilal yapıldı. Böyle bir ihtilalden bir buçuk sene sonra geçmiş
bir iktidar erkânının siyasi suçlardan dolayı idam edilmesi siyasi
idamların bünyesinde zaten mevcut olan hak tereddüdünü azami ölçüde
arttırmış olacaktır.”
İdamların infazının ordu tarafından istendiği izleniminin
yaratılmasının en büyük mahzurlardan birini taşıyacağı ve karar
verenlere tarih önünde hesapsız veballer yükleyeceği gibi, Türk
ordusunun edebi şerefine k...