“Uyuyamayacaksın /Memleketin hali /Seni seslerle
uyandıracak / Oturup yazacaksın/ Çünkü sen artık o eski
sen değilsin/ Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin/
Durmadan sesler alarak/ Sesler
vereceksin/Uyuyamayacaksın/ Düzelmeden dünyanın hali/ Gözüne
uyku giremez ki... Uyuyamayacaksın/ Bir sis çanı gibi
gecenin içinde/Ta gün ışıyıncaya kadar/ Vakur, metin, sade
çalacaksın.”
Melih Cevdet Anday, yukarıdaki Telgrafhane
şiirini, bundan 63 yıl önce, 1952 de yazmış.
Sanki, Sevgili Levent Üzümcü için kaleme
alınmış gibi değil mi?
Ben son günlerde Levent Üzümcü yüzünden Melih Cevdet Anday’ı sıkça
anıyorum.
Melih Cevdet Anday, dün yüzüncü doğum yıldönümü dolayısıyla, Milas
Belediyesi tarafından Ören’de düzenlenen bir etkinlikle
anıldı.
Gecede, Melih Cevdet Anday ödüllerinin Enver
Aysever koordinatörlüğünde, her yıl bir dalda
(deneme, tiyatro, roman ve şiir) olmak üzere yeniden düzenleneceği
açıklandı.
Katıldığım gecede, M.C. Anday’ın aydın kişiliğini yansıtan üç olayı
anlattım. Siz okurlarımla da paylaşmak isterim.
***
Yıllar önce bir ara, ünlü 1937 Moskova duruşmalarında ihanetten
mahkûm edilenlerin itibarlarının iadesi için imza
toplanıyordu.
Melih Cevdet Bey ile gazetede karşılaştığımızda sordu:
- Siz bu iadei itibarlar için imza verdiniz mi?
- Evet verdim.
- Ben vermedim. Sonra ekledi:
- Çünkü ben o zaman bu mahkûmiyet kararlarını
onaylamıştım.
- Ama Stalin döneminin koşulları altında
gerçeği bilemezdiniz ki?
- Bilemezdiniz olmaz! Bilmeliydim! Bilmek zorundaydım!
İşte “bizi aldatmışlar” kolaycılığına sığınmayı reddeden, sorumlu
aydının soylu davranışı.
***
Banker Kastelli’nin dorukta olduğu
günlerdi. Bir öğleden sonra, Melih
Bey, NadirBey’in odasındaki sohbette ortaya
bir soru attı:
- Size bir fikir danışmak istiyorum. Sonra anlattı:
- Banker Kastelli bir vakıf kurmuş, bunun sanat bölümünü de benim
yönetmemi istiyor. Hayli de yüklü bir bütçesi var, ne
dersiniz?
Ogünlerde, birçok ünlü sanatçının bu vakfa katıldıkları TV
reklamlarıyla duyuruluyordu.
O sırada orada hazır bulunanlar, genelde olumlu görüş bildirdiler,
böyle bir imkânın Melih Cevdet Bey tarafından kullanılmasının
olumlu olduğunu söylediler.
Melih Bey herkesi dinledi,
- Vallahi bilmem nasıl olur, ama ben yine de reddettim, bu yaştan
sonra onun bunun adamı oldu desinler istemem, dedi
***
MC iktidarı dönemiydi. Daha önce, oyunları Devlet Tiyatrosu ve
Şehir Tiyatrosu sahnelerinde başarıyla oynanmış olan Melih Cevdet
Bey’in bir oyununun sahnelenmesi Devlet Tiyatrosu tarafından kabul
edilmişti. Ama Melih Cevdet Anday, oyununu geri çekti.
MC iktidarı döneminde, devletten telif ücreti almayı içine
sindirmemişti. O sırada maddi bakımdan rahat bir durumda olmadığı
da yakınlarınca biliniyordu, ama bundan hiçbir zaman da söz
etmezdi.