Onur Öymen, Dışişleri Bakanlığı Müşteşarlığı da
yapmış, çok deneyimli bir diplomat, aynı zamanda, iki dönem
İstanbul ve Bursa milletvekili seçilmiş bir siyasetçi. Ayrıca
seçkin bir yazar olan Onur Öymen, Kıbrıs konusunda endişelerini
şöyle dile getiriyor:
“9 Ocak’ta Cenevre’de Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında başlayan,
12 Ocak’ta Türkiye, İngiltere ve Yunanistan dışişleri bakanlarının
da katılımıyla gerçekleştirilen görüşmelerde, yaratılan iyimser
havaya rağmen somut bir sonuca varılamadı. Bu görüşmelerin en
önemli yönü tarafların ilk defa olarak birbirlerine toprak
konusunda harita vermeleri oldu. Oysa, şimdiye kadar yapılan
görüşmelerde üzerinde görüş birliğine varılan en önemli noktalardan
biri toprak meselesinin, ancak diğer bütün konularda tam mutabakat
sağlandıktan sonra ele alınacak olmasıydı. Garantiler, güvenlik,
dönüşümlü başkanlık gibi çok önemli konularda bile uzlaşma
sağlanmadan somut toprak tavizlerini içeren harita verilmesi Türk
tarafı açısından çok önemli bir taviz niteliği
taşımıştır.
Üstelik, Sayın KKTC Cumhurbaşkanı ve baş
görüşmeci Mustafa Akıncı’nın böyle bir harita
verilmeden önce KKTC hükümetine ve meclisine danışmamış ve yetki
almamış olduğu anlaşılmaktadır. KKTC hükümetinin bu nedenle
Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bir muhtıra vererek tepkisini dile
getirdiği basında yer almıştır.
***
Siyasi açıdan savunulması mümkün olmayan bu durumun bir de
hukuki boyutu vardır. KKTC anayasasının 2. maddesi ‘KKTC, devleti,
ülkesi ve halkı ile bölünmez bir bütündür’ hükmünü
içermektedir. Aynı anayasanın, 3. maddesine göre, ‘hiçbir
organ, makam veya merci kaynağını anayasadan almayan bir yetki
kullanamaz’. Bunlar, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi
edilemeyecek maddeleridir. Bu nedenle, Sayın KKTC Cumhurbaşkanı’nın
tek başına somut toprak önerilerini karşı tarafa sunması, bence
anayasaya da uygun değildir.