Kartal Bebek,
Biliyorum, sana bu yazdıklarımı
okuyamayacaksın. Annen ya da yakınların okusa da anlayamayacaksın.
Zira daha on aylıksın ve bütün bunları anlaman
olanaksız.
Ama belki büyüklerin bu yazıyı yaşanan
olağanüstü olayı hatırlatan bir anı diye kesip bir yana
koyarlar.
Daha on aylıksın ama bu kısacık yaşamında,
toplumsal bir ilginin, sevincin, iftiharın konusu oldun. Küçücük,
kalbinin mikrop kapma sonucu duçar olduğu bozukluk yüzünden
karşılaştığın talihsizlik, bir anda önce toplumsal dayanışmanın,
ardından da sevincin odağı olmana dönüştü.
Gazeteler 2017 Temmuz’unda olayı şöyle
haberleştirdiler:
Bir mikrop yüzünden kalbin büyüyerek iyi
çalışamayıp, yaşamını tehdit eder hale gelinci kalp nakli zorunlu
hale gelmiş. Ülkemizde bebelere kalp nakli yapılmadığından, nazik
operasyonun Almanya’da gerçekleştirilmesi zorunlu olmuş.
Ama ailenin mali olanakları 1 milyon Avro’luk
bu müdahalenin giderlerini karşılamaya yetmiyormuş. Bunun üzerine
annen Ahu Yıldırım sosyal medya aracılığıyla bir
kampanya başlatmış. Ünlü sanatçıların da kampanyaya sağladıkları
destekle 19 saatte 4 milyondan fazla para toplanmış ve yaşamını
kurtarma olanağı doğmuş.
***
Sanırım bu olayın haberleştiği 5 Temmuz 2017
günü Türkiye’nin dört bir yanında insanlar bayram etmişler,
“çok şükür” demişlerdir, “çok
şükürtoplumumuzda güzel şeyler de
oluyor...”
Korkarım o sevinç içinde, aynı gün gazetelerin,
başka sayfalarındaki bir haber gözden kaçmıştır. O gün
Cumhuriyet’in 12. sayfasında, açlık grevinin 118. gününde olan
Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça’nın sağlık durumlarının daha da kötüleşerek, kritik
aşamaya vardığı, yoğun böbrek ağrıları çekmeye başladıkları
bildirilmekteydi.