Başıboşluk ile liberalliğin birbirine
karıştığı Özal döneminde patlak veren Civangate
skandalı sırasında, sattığı arazinin parasını alabilmek için Emlak
Bankası Müdürü’ne 3.5 milyon dolar rüşvet verdiğini ileri süren
müteahhit Selim Edes’in iddiasına karşın belge
göstermesini talep eden müdür
EnginCivan’a mahkemede verdiği şu
ünlü yanıt tarihe geçti ve deyim oldu:
- Rüşvetin de belgesi mi olurmuş! Hukuki muamelelerin yazılı
belgeyle ispat edilmesi zorunluluğunun haksız fiillere de teşmili
tabii ki saçmalıktır.
Bu yüzdendir ki, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim
Kalın’ın iktidarın yargıya müdahale ettiğinden yakınan
muhalefete karşı “Hangi yazıyla, hangi kararnameyle,
hangi dosyayla ilgili müdahale yaplmış? Buyursunlar
ispatlasınlar” çıkışı havada kalmaktadır.
Hukuka aykırı müdahale belgelenmez ki bulunup ibraz edilip
ispatlansın.
***
Burada ispatlanacak, yargının bağımsız
olmayıp iktidarın müdahalelerine açık bir konumda olduğudur.
Bunun için de kanıtlanması gereken, yargı mensuplarının tayin,
terfi ve sicillerinin oluşturulmasında söz sahibi olan kurulların
(bugün Türkiye özelinde Hâkimler Yüksek Kurulu) iktidarın
denetiminde olmasıdır.
Bugün bu kurum tümüyle iktidar partisi Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı
makamı (ki ikisi de aynıdır) ile iktidar partisinin
denetimindedir.
Bu olgu yargının bağımsız olmadığının, müdahaleye açık olduğunun
ispatına yeterlidir.
Buna ek olarak, hâkim ve savcı adaylarının alınmalarında ve
asaleten tayinlerinde kullanılan kriterler de yandaş yargı
oluşturulmasının kanıtlarıdır.
Bu iddialar hep ispatlanmıştır.
Doğru dürüst hukuki gerekçelerden, delilden yoksun, yasaların
öngördüğü koşulları içermeyen tutukluluk ve mahkûmiyet kararları
zaten bağımsız olmayıp iktidarın müdahalelerine açık konumda olan
mülakat yoluyla yandaşlarla doldurulmuş yargının taraflılığı
herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkla ispatlanmış
demektir. Başka bir ispata gerek yoktur.
Yargıyı bu kadar müdahaleye açık hale getirmiş olan bir iktidarın
bir de arkasında yazılı belge bırakması mı beklenecekti?
Bununla birlikte yine de müdahale belgesi isteniyorsa,
buyurun:
***
22 Haziran 2017 Perşembe tarihli Hürriyet
gazetesinin birinci sayfasında fotoğrafı yayımlanan
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin 11.11.2015 tarihli, Genel
Sekreter adına, Genel Sekreter Yardımcısı Metin
Kıratlı tarafından imzalanmış konusu suç duyurusu olan ve
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen GİZLi başlıklı
yazısında, “www.gerçekgündem. com adlı internet
sitesinde ‘Sayıştay: Kaçak saray hileli’ başlığı ile
yayımlananSayın Cumhurbaşkanı’na yönelik iftira
niteliği taşıyan ifadeler bulunan haber örneği ekte
gönderilmektedir.
Bu çerçevede sorumlular hakkında kanuni işlem
yapılarak sonucundan bilgi verilmesini arz ederim”
denilmektedir.