Bizim topraklarımız zeytin ve zeytinyağının
anavatanıdır, ama ne yazık ki bu nimetin kıymetini, hatta kimi
bölgelerde hiç kullanılmadığı da düşünülürse, tadını bile yeterince
bilmeyiz. Gerçekten kişi başına yıllık zeytinyağ tüketimi,
Yunanistan da 24, İspanya ve İtalya’da 14, Portekiz Lübnan ve
Suriye’de 8 litre olmasına karşın bizde ancak 2
litredir.
Yüzyılın bitkisi olarak nitelenen, kutsal
kitaplarda yeri olan zeytinin yeterince değerini bilmeyen
Türkiye’de son yıllarda, bin yıl ömrü olan bu ağacın önemi az da
olsa kavranmış, 2000’lerin başında sayıları 100 milyon olan zeytin
ağacı miktarı 169 milyona yükselmiştir.
Buna rağmen, hâlâ zeytin ve zeytinyağı
tüketiminde, üretiminde, üretim verimliliğinde diğer Akdeniz
ülkelerinin gerisindeyiz. 2013 -14 yılında İspanya 1 milyon 537
bin, İtalya’da 450 bin, küçücük Yunanistan’da 230 bin ton
zeytinyağı üretilirken, Türkiye’de bu rakam 180 bin tonda
kalmıştır.
***
Türkiye’de zeytin ve zeytinyağ üretimindeki
gerilik üretimin her aşamasını kapsamaktadır. Her şeyden önce,
Türkiye’deki zeytin üretim alanlarının yüzde 90’ı
sulanamamaktadır.
Ağaç başına verim, İtalya ve İspanya’nın üçte
biri oranındadır. Modern zeytin toplama teknikleri bu ülkelerdeki
kadar yaygınlaşmamıştır.
Üretimin kalitesi de düşüktür. Marka
yaratılamamış olup, paçal mal satılmakta ve katma değer kaybına
uğranmaktadır.
Zeytinyağın diğer nebati yağlarla paçal
edilerek satılması kayıplara, talebin