1 Kasım seçimlerinin kampanyası İkinci Dünya Savaşı’nın başında,
3 Eylül 1939 ile 10 Mayıs 1940 arasında geçen, “garip
savaş” diye adlandırılan 8 aylık dönemi andırıyor.
3 Eylül 1939’da, Fransa ve İngiltere’nin, Polonya’yı işgal eden
Almanya’ya savaş ilan etmesiyle 2. Dünya Savaşı resmen başlar. Ama
taraflar kendi savunma hatlarının gerisine çektikleri kuvvetlerini
birbirleri üzerine sevk etmezler ve garip bir dönem yaşanır;
savaşsa ilan edilmiştir ve resmen vardır, ama çatışma yoktur,
cephelerde sükûnet içinde bir bekleyiş hüküm sürer... Bu savaş
içindeki savaşmama hali, 10 Mayıs 1940 Alman saldırısına kadar
gidecektir.
1 Kasım seçimi kampanyası da, tıpkı garip savaş dönemini
anımsatıyor.
Seçimse, 8 gün içinde yapılacak, ama ne bir coşku, ne devasa
mitingler... Etrafta bir sükûnet, bir hareketsizlik... Sanki
sokaklar ve meydanlar normalden de daha tenhaymış gibi.
Geçenlerde, televizyonda Başbakan’ın bir mitingini yayımlıyorlardı
görmeye değer.
Bir an önce bitse de gitsek havasında kerhen konuşuyor
gibiydi Davutoğlu. Ne onda bir heyecan ne
alanlardakilerde bir coşku...
Oysa sorun şöyle bir çevrenize, çoğu kişi size aynı şeyi
söyleyecek:
- Bu defa, bu seçim yaşamsal.