2010 sonbaharıydı. CHP İstanbul Gençlik Kolları’nın düzenlediği
etkinlikte konuşmacıydım.
Konuşmama başlarken salondakileri şöyle selamladım:
“CHP’nin ebedi gençleri, arkadaşlar! Hepinizi saygıyla
selamlıyor ve tükenmez azminiz karşısında hayranlığımı
belirtiyorum.
Biliyorsunuz Atatürk Cumhuriyeti size
emanet etmişti. Siz de o günden beri o emaneti
özenle koruyorsunuz. Aranızdan bazılarına gözüm aşina,
yıllar önce yineberaber olmuştuk. Sizler,
yıllardır Cumhuriyeti koruma görevinizi yılmadan yerine
getiriyorsunuz, beyazlanan saçlarınız, kırışan
cildiniz, gençlik ateşinizi söndürememiş görüyorum.
Aramıza kronolojik gençlerin de katılacağı günlerde yine
birlikte olmak üzere. CHP’nin nöbeti bırakmayan gençlerini,
saygı ve hayranlıkla selamlıyorum!”
Salondaki cildi kırışmış, saçı dökülmüş ya da beyazlanmş, ama hâlâ
nöbeti devretmek imkânı bulamamış “ebedi gençler”in kahkahalarıyla
alkışları birbirine karışıyordu.
Şaka bir yana, son yıllarda CHP’nin en büyük sorunu, giderilemeyen
yaşlı yapısıdır.
***
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, 30 Eylül 2015 günü açıkladığı seçim
beyannamesini gençlere adıyor, önceliği onlara veriyordu.
CHP’nin, son zamanlarda çok dile getirilen ama bir türlü yaşama
geçirilemeyen gençleşme girişiminin bu kez başarıya erişmesini
dilerim.