Akademisyenler bildirisinin tartışmaları sürüyor.
Bildiri konusunda ne düşündüğümü daha önce yazdım, tekrarlamaya
gerek yok. Burada yalnızca bildiride teröre övgü aramanın zorlama
olduğunu belirtmekle yetinip cebir, şiddet ve terör kavramı
üzerinde duracağım.
Türk Ceza Kanunu’nun “Anayasal düzene karşı
suçlar” bölümündeki anayasayı ihlal (madde 309) yasamaya karşı
suç (madde 311) ve hükümete karşı suç (madde 312) olarak tanımı
verilmiş suçların unsurları arasında hep cebir, şiddet
sayılmıştır.
İnsanları belirli davranışlarda bulunmaya zorlamak veya caydırmak
üzere, cebir, şiddet kullanarak sindirme olarak
tanımlayabileceğimiz terör suçuyla TCK’nin düzenlediği anayasal
düzene karşı suçlardaki cebir, şiddet unsurlarının benzerlikleri
vardır.
Devletin anayasasını zorla değiştirmek, yasama ya da yürütme
organının işlevlerini engellemek için, kullanılacak cebir ve
şiddetin amaçla orantılı olmaları gerekir.
Yani üç tabanca, iki tüfek, bir kasatura ile harekete geçildiği
takdirde, suçun unsurları oluşmaz. Cebir şiddet unsurunun oluşması
için, devletin temel yasasını zorla çiğnemek, organlarının
işleyişini engelleme fiiline uygun oranda bir şiddet kullanılmış
olmak gerekir.