Meğer kültürel fasoncuymuşuz!
ALİ OSMAN AYDIN
Son haftalarda defalarca yazdım: Türkiye’de diziler aynı duygunun etrafında dönüp duran, sürekli aynı melodramı ısıtıp izleyicinin önüne koyan bir döngünün içine sıkışmış durumda.
Buradaki temel sorun sadece “kötü senaryo” meselesi değil. Diziler, ilişkilere dair yanlış beklentiler oluşturan, hayatı sürekli abartılmış duygular üzerinden kurgulayan bir manipülasyon alanına dönüştü.
Sürekli kriz, sürekli acı, sürekli gözyaşı, sürekli yarım kalmışlık, sürekli ağlamaklı bir hal… Bir tür ağdalı duygular pornografisi bugün diziler.
Ben bunları yazarken, Yalı Çapkını, Ömer ve Taşacak Bu Deniz dizilerinin yapımıcısı OGM Pictures’ın kurucusu Onur Güvenatam öyle bir açıklama yaptı ki, açıkçası meselenin karanlıkta kalan yerleri aydınlandı.