15 Temmuz 2016
ALİ OSMAN AYDIN
Köprüye giden yoldaki sıkışık trafikte yan arabadan biri bize doğru bağırdı: "Duydunuz mu, askerler köprüyü kapatmış!" Bir anda sayısız düşünce, patlayan bir barajdan boşalan sular gibi zihnime doluşmaya başladı. Ne olmuş olabilirdi acaba? Askerle köprüyü neden kapatmıştı?
Önce şaşkınlıkla radyoyu karıştırdım ne olduğunu anlamak için... Bu durum, muhtemel bir düşman saldırısı için alınmış bir önlem gibi görünmüştü ilk başta bana. Sultanlar da dahil nice iktidarı alaşağı eden bürokratik hastalıklarımızın iyileştiği vehmine kapıldığımız için darbe olasılığı aklımıza gelmemişti. Ancak az sonra radyodan geçilen anonslar tahmin etmediğimiz o olasılığı teyit etmişti. Asker, darbe yapmıştı!..
Araçtan ve trafikten kurtulup insan selini yararak köprüye ulaşmak saatlerimizi almış ve vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Darbecilerin bulunduğu saflara araçla gidilebilseydi şayet yapmak isteyeceğimiz ilk şey, aracı doğrudan asker topluluğunun üzerine sürmek olacaktı. Ama bu imkansızdı!
Öfkemiz, gem...