“Her şey çok güzel olacak” sloganı ile seçildiler..
İhaleler şeffaf olacaktı..
İBB televizyonundan canlı yayınlanacaktı..
Ayrımcılık yapmayacaklar, hatta hiçbir işçiyi kapının önüne koymayacaklardı..
İşçi alımında, kadrolaşma kesinlikle olmayacaktı..
“Cak”tı..
“Cek”ti..
Cek-cak ile seçim öncesinde ne sözler verdiler..
Ne taahhütlerde bulundular.
Dindarlıkları konusunda hiç tereddüt etmeyeceğimiz insanları bile kafakola aldılar.
“Eyüp Camii’nde Yasin okudu”lar.
Yanlarına da Beylikdüzü Camii’nin emekli imamını aldılar.
Merak ediyorum..
Ekrem İmamoğlu Eyüp Camii’nde Yasin okurken yanıbaşında oturan emekli imam şimdi nerededir?
Ekrem Bey ile görüşüp, konuşuyor ise..
Hiç soruyor mu kendisine:
“Sizi camilerde niye göremiyoruz artık?”
Hiç soruyor mu:
“Tebareke’yi ne zaman okuyacaksınız, Ayasofya Camii’nde?”
Yoksa..
Onların hepsi birer yalan..
Yasin okunurken kendisine eşlik eden imam da, yalanın aldatılmış kefili miydi?
Öyle ya..
Mahalli seçimlerin propaganda süreci, toplasanız toplasanız 2-3 ay idi..
2-3 aylık süreçte, Eyüp Camii’nde Yasin okuma görüntüsü veren Ekrem İmamoğlu..
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonraki 2.5 yıllık süreçte..
Niye ikinci bir Yasin okuma görüntüsü vermedi?
Her şey seçime kadar mıydı?
Seçildikten sonra, “Eşcinsel evliliklere toplumu hazırlamak üzere, nerede kalmıştık” moduna mı geçilecekti?
O emekli imam arkadaş, aldatıldığının farkına vardı mı acaba?
Yoksa..
“Toplumu eşcinsel evliliklere hazırladığı”nı söyleyen Ekrem’e, yine kefil midir acaba?