TÜRKÇENİN en özgün ozanlarından Neşet Usta, kaynak göstermeksizin Kürtçeden türkü aparmış olabilir mi, doğru mudur?
İnanmak istemedim ama görmezden de gelemeyeceğim bir yerde,
ciddi bir haftalık gazetede çıktı. Yayının adı BasHaber/BasNuçe,
Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilde basılıyor.
Nisandaki ilk sayısındaydı, "Neşet Ertaş'ın Cemil Horo ile intihal
dostluğu" başlıklı tam sayfa bir yazı okudum. Sedat Ulugana
imzasını taşıyor.
İntihal, sert bir suçlama. Ağır konuştuğuna bakmayın, Neşet
Usta'nın Horo'ya şarkılar sipariş ettiğine getiriyor son tahlilde.
Yoksa eserini habersizce aşırdığına veya rızası olmadan
arakladığına değil. Bir tür ödünç alıp üstüne yatmakla, vefasızlık
etmek ve emeğine konmakla suçluyor.
* * *
Horo, Suriye Kürtlerinden, Rojavalı bir dengbej. 1970'lerde
Türkiye'ye kaçmış. Nuri Sesigüzel'le sahne almış, Ayşe Şan ve Arif
Sağ'la yolu kesişmiş. Büyük halk ozanı rahmetli Neşet Ertaş'la da o
döneme dayanıyor tanışıklığı.
Çileli ömrü 1989'da Afrin'de sona erdiğinde gözü arkada gitmiş.
Çünkü 1980'de doldurduğu bir kasette döne döne Neşet Ertaş'a
selamlar yolluyor, isteği üzerine ona çok şarkılar yazıp
gönderdiğini anlatıyor, sesini duyurabilmek için bir umut çırpınıp
duruyormuş.
Fakat heyhat!... Neşet Usta hiçbir zaman ona referans vermemiş,
hiçbir eserinde söz yazarı ya da besteci olarak adını
belirtmemiş.
Efsane 'Gönül Dağı' parçası da bir Kürt bestesinden çalıntıymış.
Başka bir Kürt ozanından yalnız, Risteme İsko adında bir Kafkas
Kürt'ünden. Orijinal adı 'Min te ditibu' imiş yani 'Seni
görmüştüm'. Müziğini ve sözlerini biraz değiştirerek kendine mal
etmiş Neşet Usta.
Ancak, şu haliyle çalıntıdan çok uyarlama ahlakı eleştirisine konu
olabilir bu iddia da.