Dün sabah İmamoğlu'na başlatılan casusluk soruşturması beni eskiye götürdü. Tâ 2019'a...
2020'ye girerken, "2019'dan devreden 'kozmik oda' saçmalığı" başlığıyla ne yazdığıma dönüp bir daha baktım.
O tarihte İmamoğlu'na siyaseten yöneltilen güvensizlik suçlamalarının buralara uzanacağını, 2025'te casusluk soruşturmasına dönüşeceğini tabii ki bilemezdim.
İBB Başkanlığı seçimini ilk kazandığında İmamoğlu, belediyenin 'kozmik odası'na sokulmamış, direnişle karşılaşmıştı.
“İmamoğlu’na İBB verilerini vermektense canımı veririm” diye konuşturulan bir Bilgi İşlem Daire Başkanı vardı. Bir direniş kahramanlığı gibi sunuluyordu.
Hani İmamoğlu, güya MİT’in, askeriyenin ve İstanbul’un sırlarının saklandığı kozmik kayıtları kopyalatmak istemiş de...15 Temmuz direnişi gibi destansı bir direniş yazılmış ve kahraman memur, şifreyi canı pahasına vermeyerek devletin en mahrem sırlarını düşmandan korumuştu ya...