ESKİ AB Bakanı Egemen Bağış, Trump döneminin başlamasını umut ve
heyecanla bekleyenlerden.
Bir İnternet sitesi için “Dünya Trump’la nereye gider” başlıklı
bir yazı kaleme aldı.
Her alanda Türkiye’nin tezlerine daha yakın duran bir başkan
olacağını söylüyor.
İktidara hâkim olan genel hava da bu.
Oysa Trump aynı gün baklayı ağzından çıkardı.
“Suriye’de Esad’la savaşmak, Rusya’yla savaşmakla sonuçlanır”
dedi.
Rusya’yla ilişkileri onarıp birlikte hareket etmekten söz etti.
Trump dönemi, birçok konuda Ankara için daha iyi olacak, elimizi
rahatlatacak.
Bu da bizim için daha iyi olacak mı? Bu da elimizi rahatlatacak
mı?
DUYMAK İSTEDİĞİMİZ ŞEYLER MİYDİ BUNLAR
Yeni başkanın felsefesi basit: “Esad IŞİD’le savaşıyor, biz de
IŞİD’le savaşıyoruz. Ve bizim IŞİD’den kurtulmamız lazım...”
Mantığı düz ve iş bitirici: “Kim olduğunu bilmediğimiz muhalifleri
destekleyeceğimize Esad’ı ve Suriye rejimini desteklemek en iyi
yol...”
Dolayısıyla Trump’la yeni bir sayfa açmanın önünde küçük bir
handikap var; Esad’ın akıbeti...
Başka her konuda Ankara’nın tezlerine yaklaşan bir başkana, Esad
konusunda da Ankara yaklaşabilecek mi?
Yoksa seçici mi davranıyoruz; Trump’ın söyledikleri arasından
duymak istediklerimizi duyup istemediklerimizi kulak arkası mı
ediyoruz?
Egemen Bağış asıl bu konudaki görüşünü yazmalı. Suriye
politikamızda köklü bir revizyona gitmeye zorlayacak mı bizi Trump,
zorlamayacak mı?
Esad’a bakışımızda radikal bir değişiklik öneriyor mu, önermiyor
mu?
Ve en önemlisi, Ankara Trump’la bu keskin virajı almaya hazır mı,
değil mi?
ESAD’LA YENİDEN DİYALOĞA GİRMEZSEK
‘Türkiye-ABD ilişkileri nasıl etkilenecek’ sorusuna, tereddütsüz
‘olumlu’ cevabını veriyor Bağış.
Selefi Obama’ya kıyasla “Türkiye ile daha sıcak ilişkiler kurmaya
çalışacaktır” diyor.
“FETÖ başının iadesi başta olmak üzere Irak, Suriye ve tüm Ortadoğu
politikalarında Türkiye’nin tezlerine daha yakın” durduğunu
söylüyor Trump’ın.
‘Karamsar mı olmalıyız yoksa iyimser mi’ sorusuna karşılık, öyle
bir iyimserlik pompalıyor ki...
Şöyle bir tablo çiziyor:
“Putin’den aldığı tebrik mektubunu dahi ballandırarak anlatan
Başkan Trump asırlardır Doğu ve Batı, Avrupa ve Asya, arz ve talep
arasında güvenilir bir köprü olduğunu kanıtlamış Türkiye üzerinden
bölgeyle diyalog kurma fırsatını kaçırmayacaktır...”