AK Parti, kararsızların ibresini tekrar sandığa çevirecek bir rüzgâr arıyor.
Kafası karışan seçmeni yeniden AK Parti'ye ikna edecek bir
rüzgâr. Rüzgârı terse çevirecek son kozları şu: Davutoğlu'yla devam
mı, tamam mı?
Hamleyi Karabük mitinginde yaptı Davutoğlu. Şöyle dedi: "Meydan
okudum, Kılıçdaroğlu'na, Bahçeli'ye, Demirtaş'a dedim ki, 'Eğer
millet bize tekrar iktidar şansı vermezse biz affımızı ister başka
arkadaşlara tevdi ederiz. Siz ne yapacaksınız? Hemen çark
ettiler... Demirtaş daha vahim bir şey söyledi, 'Sorumluluk bende
olursa ayrılırım' dedi. Yahu bir genel başkan 'sorumluluk bende
olursa' der mi? İşte ben genel başkanım. AK Parti'nin şu anki
lideriyim. Başarının da başarısızlığın da sorumluluğu bana aittir.
Lider olmak budur."
* * *
Davutoğlu, böylece liderliğini masaya sürmüş, şahsi
yeterliliğini halkın tasvibine sunmuş oldu. Sandıktan çıkacak
sonucu, doğrudan kendisine verilmiş bir not olarak da okuyacak.
'Bırak' ya da 'Bırakma'; 'Kaldın' ya da 'Geçtin' notu...
İktidarı kaybederse geçer not alamadığına, parti liderliğini
bırakmasının istendiğine yoracak. Doğrudan kendini oylatmak riskli
bir hamledir. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da yapmıştı. Ve her
defasında işe yaramış, 'Gitme kal' diyenleri harekete geçirmiş,
umduğu tasvibi sandıkta kazanmıştı. Aynı yöntemi şimdi Davutoğlu
deniyor. Kararsız seçmeni, kendisine bir şans tanımaya çağırıyor.
Kararsızların aklını çelmeye, 'Bir dönem daha AK Parti' demeye
motive edecek mi, belirsiz. Fakat yeni bir rüzgâr yakalamayı
başarırsa Davutoğlu, bunu şahsına açılmış bir kredi olarak
değerlendireceği kesin.