SABAH gazetesinin perşembe günkü manşeti şöyleydi:
“Üst akıl FETÖ, tetikçi PKK”.
İzmir’deki adliye saldırısını soruşturan savcılığın ulaştığı
bulgulara dayanıyor haber.
İnanır mısınız, inanırım.
* * *
Star gazetesi, Reina saldırısından FETÖ’nün parmak izlerinin
çıktığını yazdı.
O da soruşturma dosyasına dayandırıyor haberi.
Altından FETÖ çıksa şaşırır mısınız, şaşırmam.
* * *
FETÖ kılıktan kılığa girebilen bir bukalemun, her terör örgütünü
taklit edebilir.
Onların kılığına girebildiği gibi içlerine sızarak eylemlerini
yönlendirebilir de.
Olmayacak şey değil.
* * *
Fakat başka ‘üst akıl’lar olabileceğine de inanırım.
Esad, borazanı devlet TV’sine tellal çıkarıp IŞİD’e sızdıklarını,
eylemlerini kontrol ettiklerini itiraf etmedi mi?
Şam rejiminin sesi olan bir milletvekili, Reina katliamını davulla
zurnayla üstlenen bir ifşaatta bulunmadı mı?
‘IŞİD burnumuzun dibinde, Şam’ın eteklerinde ama bombaları
Türkiye’de patlatıyor, istihbaratımız tarafından yönlendirildiğini
artık anlayın, bizimle çalışmadan durduramazsınız’ mesajı vermedi
mi?
‘Duyduk duymadık demeyin, muhatap biziz’ demeye getirmedi mi?
Peki Esad’ın da kendi çapında bir ‘üst akıl’ olabileceğine neden
inanmıyorsunuz?
PERİNÇEK’TEN ALIN HABERİ
AYDINLIK gazetesi, çarşamba günü Doğu Perinçek imzalı bir yazıyı
çekti manşetine.
Putin de Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyor diyor.
“Çin ve Rusya istemiyor” başlığının hemen altında şu cümle
vardı:
“Çin ve Rusya, cumhurbaşkanlığı sistemini Türkiye’de istikrarsızlık
ve güvensizlik olarak değerlendirmektedir...”
İnanır mısınız, inanırım.