ABD Sefiri Barrack'ın meşruiyet kelimesine yüklediği anlamı hatırlayın.
Hani Trump'ın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en çok ihtiyaç duyduğu meşruiyeti verelim" dediğini aktarmıştı. Tepkiler üzerine de düzeltmiş; meşruiyet vermekten kastının saygınlık, itibar kazandırmak olduğunu söylemişti.
Özrü kabahatinden büyüktü.
Velev ki meşruiyetten, saygınlığı kastetmişti... Haddine mi, Trump'a mı kaldı bizim Cumhurbaşkanı'mıza saygınlık kazandırmak...
O zaman da yazmıştım; kelin ilacı olsa kendi başına sürer. O asıl kendi meşruiyetine baksın. Sanki çok saygın da, fazlasını sadaka olarak dağıtacak.
Şimdi ekliyorum: Amerikan Büyükelçisi, saygınlık dağıtacak durumda olup olmadıklarını anlamak için, Trump'ın Nobel'i niye bu kadar istediğine iyi baksın...