Ahmet Varol Yeni Akit Gazetesi

Mişel Avn’ın Osmanlı düşmanlığı

Lübnan’daki katolik hıristiyan Araplara yani Marunilere mensup olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan devletinin kuruluşunun 100. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada  Osmanlılara sataştı....

05 Eylül 2019 | 182 okunma

Lübnan’daki katolik hıristiyan Araplara yani Marunilere mensup olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan devletinin kuruluşunun 100. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada  Osmanlılara sataştı. Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığını iddia etti. Osmanlıların özellikle I. Dünya Savaşı yıllarında Lübnanlılara uyguladığı devlet terörünün kıtlık ve zorla çalıştırma olmak üzere çeşitli şekillerde kendini gösterdiğini ve bunun sonucunda yüz binlerce kurban verildiğini, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Osmanlıların hezimeti ve Fransız nüfuzuyla birlikte ülke tarihinde yeni bir döneme geçildiğini öne sürdü. 

Mişel Avn’ın bütün bunları söylemesi taşıdığı kimlik ve anlayıştan dolayı Osmanlı’ya özel bir kin ve nefret duymasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu kin ve nefret duygularını dışa yansıtırken doğruları konuşmamış, asılsız iddialarda bulunmuştur. 

Ancak bu zihniyet sadece Mişel Avn’a özel bir zihniyet değildir. Arap dünyasında ne yazık ki bu kafaya göre yetiştirilmiş ve içleri Osmanlı’ya karşı kin ve nefretle dolu, ama Arap dünyasını sömüren, parçalayan, bütün servetlerini gasp eden Batı emperyalizmine ise sevgi duyan yüzlerce yönetici veya fikir adamı bulunmaktadır. Bunların kafaları da Osmanlı hakkında Batı emperyalizmi tarafından empoze edilmiş yanlış ve tamamen saçma bilgilerle doludur. 

Suudi Arabistan’ın eğitim sistemi temelde Osmanlı düşmanlığı üzerine kuruludur. Yeni dönemde bu düşmanlığın daha da şiddetli hale getirilmesi için ders kitapları yeni yalanlarla ve saçmalıklarla doldurulmuştur. 

Gerçekte Arap dünyası Osmanlı döneminde onur ve izzetine sahipti. Batı emperyalizmi ile işbirliği içine giren uzaktan kumandalı yönetimler Osmanlı mirasını ortadan kaldırmak için yoğun çalışma yürüttükleri halde bugün hâlâ Arap coğrafyası Osmanlı döneminden kalma önemli eserlerle doludur. Bu eserler sadece cami ve medreselerden ibaret de değildir. Hastanelerden piknik alanlarına, ticaret merkezlerinden çeşmelere kadar çok farklı alanlarda hizmet veren eserler bırakılmıştır. Aynı zamanda Osmanlı hakimiyeti altındaki bölgelerde toplumları dini veya etnik kimliklerinden dolayı birbirine düşman etmemiş ve savaşlara neden olmamıştır. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kudüs şehidimize selamlar! 03 Mayıs 2024 | 94 Okunma Vicdanların başkaldırısında yerimizi almalıyız 02 Mayıs 2024 | 93 Okunma San Remo’da paylaşılan ümmet coğrafyası 27 Nisan 2024 | 68 Okunma ABD’nin “düşünce özgürlüğü”ne saygısı! 26 Nisan 2024 | 70 Okunma Abdülmecid Zindani 25 Nisan 2024 | 229 Okunma