Ahmet Varol Yeni Akit Gazetesi

Katar’a ablukanın birinci yılında

Arap dünyasındaki diktatörler çetesinin Katar’a yönelik olarak uyguladığı sıkı abluka bir yılını doldurdu. Ablukanın hiçbir etkisinin olmadığı söylenemez. Katar elbette bu abluka...

09 Haziran 2018 | 103 okunma

Arap dünyasındaki diktatörler çetesinin Katar’a yönelik olarak uyguladığı sıkı abluka bir yılını doldurdu. Ablukanın hiçbir etkisinin olmadığı söylenemez. Katar elbette bu abluka yüzünden bazı sıkıntılar ve zorluklar yaşadı. Ama sıkıntıları aşmak için alternatifler üretme imkânı buldu. Bunun en önemli sebebi ise diktatörler çetesinin Katar’a uyguladığı ablukanın bekledikleri desteği görememesi ve ablukaya destek veren ülkelerin sayısının, Yemen’deki Aden hükümetini saymazsak, sadece dörtte kalmasıdır. Bundan dolayı söz konusu ablukadan kaynaklanan sorunları aşma konusunda Katar’ın alternatifler üretmesi mümkün oldu ve ablukacı ülkeler bekledikleri sonucu elde edemediler. Katar’ın ekonomisi sarsılmadı ve gücünü korudu. 

Diğer yandan ablukanın sadece Katar için değil ablukacı ülkeler için de bir maliyeti olmuştur. Bu maliyeti göze almalarının amacı Katar’ı kendilerinin belirledikleri siyasi çizgiyi aynen takip etmeye zorlayabilecekleri konusundaki beklentileri idi. Ama bu beklentilerini elde edemediler. Dolayısıyla ablukada ısrarlı bir tutum izlemekle, siyasi açıdan umduklarını elde edemezken ekonomik açıdan ablukanın kendi ekonomilerine yüklediği külfete katlanmak zorunda kaldılar. 

Diktatörler çetesi Katar’ı kıskaca almak için 2014’te de bir girişimde bulunmuş ancak istedikleri sonucu alamamışlardı. Geçen yılın Haziran ayının başlarında başlattıkları ablukada onu daha sıkı bir şekilde kıskaca almak suretiyle istediklerini kesin bir şekilde yaptıracaklarını umuyorlardı. Çünkü bu kez sadece diplomatik ilişkilerini kesmekle kalmayıp aynı zamanda ekonomik abluka uygulama kararı almışlardı. Ekonomik ablukaları aynı zamanda kendilerinin hava, kara ve deniz sahalarını Katar’a tamamen kapatmayı da içeriyordu. Bu arada bir yandan da sopanın ucunu göstererek askerî yaptırım uygulamaları ihtimalini dolaylı bir şekilde dile getirmeye çalıştılar. Katar’ın bu baskıya fazla tahammül edemeyeceğini ve kendilerine teslim olacağını umuyorlardı.

Ama umduklarını elde edemediler. Her şeyden önce Arap dünyasında kendi saflarında bir ittifak sağlamayı başaramadılar. Yaptıkları tüm baskılara rağmen Arap ülkelerinin birçoğu Katar’la ilişkilerini kesmeyi reddetti. Körfez ülkelerinin bile tamamı ablukaya destek vermedi. 

Afrika ülkelerine ekonomik baskılarının ve tehditlerinin sonuç vereceğini umuyorlardı ama Eritre ve Somali gibi çok zayıf ülkeler bile onların direktiflerine uymayı reddederek Katar’la ilişkilerini kesmeme kararı aldı. Aynı zamanda bu ülkeler kendilerine yapılan baskılar ve rüşvet teklifleri hakkında da kamuoyuna bilgi vererek Suudi Arabistan’ın etrafında toplanan diktatörler çetesinin Katar’ı kıskaca almak amacıyla ne gibi arsızlıklara başvurduğunu açığa çıkardılar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Isam El-Attar’ın ardından! 04 Mayıs 2024 | 423 Okunma Kudüs şehidimize selamlar! 03 Mayıs 2024 | 237 Okunma Vicdanların başkaldırısında yerimizi almalıyız 02 Mayıs 2024 | 94 Okunma San Remo’da paylaşılan ümmet coğrafyası 27 Nisan 2024 | 68 Okunma ABD’nin “düşünce özgürlüğü”ne saygısı! 26 Nisan 2024 | 70 Okunma